11 Ocak 2009 Pazar

Akıl kullanmayı öğrenmek

İNSANA dair, onu hayvandan ayırt eden, en büyük özellik düşünebilmesidir. Bunun içindir ki Cenab-ı Allah kitabında insanoğluna doğruları sıraladıktan sonra sık sık, "Bir de sana akıl verdim kulum!" (mealen) der. Varlıkların en büyüğü bile her türlü doğruyu kendisinin öğretmeyeceğini, kulun da akıl kullanarak bazı doğruları yerine ve zamanına göre bulması gerektiğini bildirir.

Ancak onun kulları olarak; laikçisi-İslamcısı, liberali-komünisti, Müslüman’ı-Musevi’si-Rum’u-Ermeni’si-inançsızı, Laz’ı-Kürt’ü-Çerkez’i-Gürcü’sü-Arap’ı-göçmeni, Trakyalısı-Doğulusu, Akdenizlisi-Karadenizlisi vb., velhasıl ortak paydası bu toprakların insanı olan hemen herkes diğer bir ortak noktada buluşuyoruz: Aramızda akıl kullanmayı bilen çok az!


İnsanoğlu doğduğu anda öğrenmeye başlar. Hayatı boyu da şu üç soruya cevap arar:
1) Ben kimim?, 2) Nereden geldim?, 3) Nereye gidiyorum?

Bir ömür bu sorulara cevap aranır. Ancak, herkes ama herkes bu sorulara somut cevap bulamadan ölür. Soruların cevabını ancak tahmin edebiliriz. Sorulara verilen cevaplara inanır, itikat, iman eder, hatta cevapları reddeder, ama illa ki cevapları tahmin ederiz.

İşte akıl kullanmanın anlamı burada ortaya çıkar. İnandığını (somut) bilgi sayan kişi, akıl kullanmayı öğrenmemiştir. Allah’ın bile, "Bir de sana akıl verdim kulum" diyerek öğretisinin bir kısmını muğlak bıraktığı bir dünyada kendi inandığı gerçeği (esas) gerçek sayan kişi akıl kullanmamaktadır.

Gerçeğin bulun(a)mayacağını ama hep aranacağını öğrenmemiş kişi, Allah’ın kendisine bahşettiği en değerli organ olan beynine sahip çıkamamaktadır!

Türkiye’de, bırakın normal yurdum insanını, aydın geçinenler bile, kendi (inandıkları) gerçeklerini herkes için geçerli (somut) gerçekler sayarak yaşıyorlar. Pazar günleri siyaset yazmıyorum ama sadece bir örnek olarak son dalga Ergenekon gözaltıları çerçevesinde kopan gürültüye dikkat çekmek isterim.

Ortada somut tek kelimelik dahi bir iddia(name)/gerekçe(ler) olmadığı halde Türkiye medyası son birkaç gündür ikiye bölündü ve hemen herkes gözaltına alınanların suçlu veya suçsuz olduklarını bağıra bağıra ilan etmeye başladı.

"İnancına" göre (bilgisine göre değil) paşaların suç işleyemeyeceğini tek gerçek sananlar, paşaların suçsuz yere gözaltına alındığını bağırmaktalar. Halbuki, onların mahalle baskısı tartışmaları sırasında, "Müslüman adam baskı yapmaz, demek ki mahalle baskısı yoktur" diyen kafadan hiçbir farkı yok.

Her iki taraf da kendi (inandığı) gerçeğini genel (somut) gerçek sanmakta.

Aynı kafa "Prof." ve dahi "Dr." unvanını kullanmasına rağmen TV’de kendisine Kanadoğlu’nun evinin hangi gerekçe ile arandığını bilip bilmediği sorulduğunda, "Bu kadar önemli bir insanın evi arandığına göre muhakkak ki güçlü gerekçeler vardır" diyebilmektedir.

Prof.’un esasında söylediği, hepimize 3 yaşında itikat etmek üzere öğretilendir: "Bizimkiler yanlış yapmaz!"

Halbuki, yapmamız gereken, perşembe günkü yazımda yapmaya çalıştığım gibi, eğer hukuk devletinde yaşıyorsak, gözaltına alınanların hangi gerekçe(ler) ile alındıklarının aydınlanmasını talep etmektir. Halbuki, biz habire meşrebimize göre "gerekçe" uyduruyor ve o gerekçeye dayanarak sevdiğimizi aklıyor, sevmediğimizi karalıyoruz.

İlkokul mezunu rahmetli anam bize kızdığında, "Allah’ım el deliye, ben akıllıya muhtacım!" diye yakınırdı! Rahmetli teyzem de ona, "Akıl akıl, gel de kıçıma takıl!" diye cevap yetiştirirdi.

KaynakÇa : Cüneyt ÜLSEVER 11 Ocak 2009 Hürriyet

yenziğü ahrace

yenziğü (soyuntu şeklinde-soyarak)
ahrace (çıkardı)
bedet (açıldı-görünür oldu)
sev’atiküm (noksanlar-gereksinmeler)

çıkartma; ihraç, salgı, bulup çıkarma, eğitim,
sahneye koyma إِخْرَاج ihraç,çıkarma,yayımlama,sürgün.

Adem, kütlesiz yaşam formundan, kütle durumuna ihraç oldu. Peki melaik neyi bilememiş olabilirler’di. Adem’e sunulun bir eşya olamıyacağına göre, bence burada melaik,, kendilerinde olanı manalandıramadılar. Melaik’in faaliyette bulunduğu işlerin anlamı vardı, halende vardır. Fakat anlam teşkil eden ögeleri, kendilerince manalandıramadılar, anlam kazandıramadılar. Bu manalandırma'yı yapan adem oldu. Çünkü melaik'e eşya veya işaret gösterilmiş olamaz. Cisim ve sembol madde boyutlu'dur. demek ki melaik, kendi halleri'nin tasarrufunda değiller. Allah’ın, soru kalıbında verdiği istikamet özel bir durumu veya genel bir konumu içeriyor’da olabilir. Fakat burada soru'ya muhatap melaik’tir ve melaik kendi yaptıkları işlerin neye sebep olduğunu belki bilmemektedir, belki biliyordur fakat manalandıramıyordur. Melaik’in dinamik hareketleri’ni manalandıran ve hangi istikamette, neye sabep olacağını bilen, adem olmuştur.

Araf 31.
Ya beni ademe hüzü zineteküm, ğinde külli mescidiv
Ey’adem’oğulRı giyinin zinetRinizi, tümünde mescidin

ve külü veşrabü ve la tüsrifü
ve yiyin için ve de israf’etmeyin

innehü la yühıbbül müsrifiyn.
çünkü’o sevmez israf’edenleri.


Adem ile ademoğlu arasında belirgin olan iki ayırt özellik bulunuyor. bunlardan biri enzelna, indirilen-verimli kılınan’ın ademoğluna hitaben yapılıyor olurken, secde ise sadece adem için yapılmıştır. Burada dikkat edelim ayette ki ifade, li ademe / adem için, şeklindedir. lil ademe şeklinde değil’dir..[kehf 50 ve bakara 34],lil melaiketi secedü li ademe. Bir diğer ayırt özellik zinet.Çünkü zinet’de ademoğlu ile anılıyor fakat adem ile anılmıyor. zinet; yani sanata dönüşmüş eşya, ademoğlunun marifetidir. sanat ile eşyayı dokuyup çeşitli şekillerde kullanmak insana özgü bir durum.

Topraktan yaratılan insan için, melaik secdesini bulabilmek amaçlı ayetleri inceledim. en yakın bulabildiğim ayet sad 76.gale ene hayrum minhü halagteni min nariv ve halagtehü min dıyn.Dedi ben hayr’lıyım ondan yarattın beni ateşten yarattın onu çamurdan. Burada soru şudur.nasıl olurda kütlesiz yaşam formunda çamur olabilir.çünkü burada kütlesizlik yok. Her şeyin kısa zaman aralığında olmuş bitmişliğine ispatımız yoktur. Birde Sad 75 ayetine bakalım Gale ya iblisü ma meneğeke en tescüdü li ma halagtü bi yedeyyi,, estekberte em künte minel ğeliyn. Dedi; ey iblis ne’alıkoydu’seni secde etmene, yarattığım şey’için iki’elimle,, büyüklerden’mi oldun yoksa yücelerden’mi.

Burada görüyoruz ki Allah, yaratma eylemine fiziki bir tabir getirmiş ve iki elimle demiştir. (halagtü bi yedeyyi - yarattım ile iki’elim) burada düşünebileceğimiz imge, Allah’ın iki eliyle topraktan insan yaratması olamaz. Bize uzak görünsede, Yaratan Allah’ın, ol demesi ile oluvermesine, hikmeti bir açıklama mutlaka vardır.Kütlesiz yaşam formunda iken, ademin yaratılış serüvenin anlatılmasında, bir takım eşya isimlerinin’de anılır olması çelişgi olmamalı diye düşünüyorum.

Kehf 19 ayetinde bi’verigı- ile’GümüşPara’ anlamına gelirken nasıl olurda araf 21 ayetinde, ve dafiga yahsifani ğaleyhima miv veragıl- ve giriştiler örtmeye[gereksinme temin etmeye], üzerlerini yaprak’dan’ şeklinde kullanılması bana çelişki gözükmüyor. Çünkü ‘ve lebisü fi kehfihim selase mietin siniyne vezdadü tisgan-Ve kaldılar kehf’lerin’de üçyüz yıl ve eklediler dokuz. Bu durumda eğer ki, gereksinme temin etmek yarine, veragıl’ı, gümüş’para olarak esas kabul ediyorsak, nasıl olmuşturda 300 yıllık bir veragıl’ın değeri hiç değişmemiştir sorusu’nu düşünmemiz gerekir.İnsan’ın topraktan yaratıldığı muhakka’ki tohum benzetmesine uygun, nesilden nesile akıyoruz. Fakar burada düşünmemiz gerek şudur; Ademe secde var, enzelna-verimli kılınma yok, insana secde yok enzelna-verimli kılınan var olması rastgele kullanılan kelimeler olmadığına göre, bunun bir denklemi olmalıdır.

Bence denklem şudur; adem kütlesiz yaşam form’undan yaratılmıştır ve adem için iblis’in secde etmeyişiyle, adem ortaya çıkarılmıştır. ahrace [ortaya'çıkarmak]Bu durum, maddenin sıfır noktasıdır. Bunun ardınca evren’in oluşma süreçleri işlemiştir ve toprak yaratılmıştır. Ve topraktan insan yaratılmıştır. Adem topraktan yaratılan değildir.Topraktan yaratılan insan’dır. Adem toprağın yaratılması'nın öncesin'de vardı. çünkü Allah, evrenin herşeyini adem'den yarattığı gibi, toprağı'da adem'den yarattı. Çünkü adem, kütlesizlikten ahrace oldu[ortaya'çıktı] ve evrenin yapıtaşı oldu, yani atom dediğimiz, kompleks bir madde oldu. Haliyle insan'da atomdan'dır - ademden'dir.

Allah ilkin yarattığı ademi ve zevcini kütlesiz bir yaşam formunda var ettiğini düşünüyorum. Araf 22 de ki bedet kelimesini açıldı olarak meallendirmek mümkün olduğu gibi görünür hale geldi, görünür oldu şeklinde meallendirmek te mümkündür. Bu günün klasik anlayışında olan, ademi ilk insan görüp öncesine insansı teoriler yerleştirmenin mantığı ispatlanabilir olamıyacağını düşünüyorum.

ilk insan türeyişinin izdivaç karmaşası, kütlesiz varlık formundan ışıma ile kütlesizlikten soyunca [yenziğü] kütleli yaşam formu oluştu. Burada çıkışı anlatan ahrace [çıkarmıştı] acaba bağ bahçe şeklindeki cennettenmi çıkarmıştır yoksa görünmeyen kütlesiz yaşam formunda olan cennetten mi çıkarmıştır ? cennette acıkma olmadığını hatırlayalım.

Acıkma olmayınca bağ bahçenin ne anlamı olabilir? Ben derimki buradaki cennet görünmediği için cennet'dir. Yani cinn gibi göz algısından uzakta olan cennetdir. Eğer harekesini ötre yerine esre yaparsak cinnet okunur. Hareke sistemi, emevi kralı uygulaması olduğunu da hatırlayalım. Ayrıca Bahçe ve Bağ kelimesi Kuran’da mevcutdur.

Nebe 32.ayette,Hedaiga ve Eğnaba/Bahçeler ve Bağlar

Nebe 33. cezaem mirrabbike ğedaen hısaba
karşılık’olarak rabbinden birbağış yeterli

Nebe 10 Ve öngördük geceyi elbise/ve ceğalnel leyle libasa,n.
وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ لِبَاسًا

Burada açıkca görüyoruz ki libasa demek,
sırf bedeni örten elbise anlamında değil.

yenziğü (soyuntu şeklinde-soyarak)
ahrace (çıkardı)
bedet (açıldı-görünür oldu)
sev’atiküm (noksanlar-gereksinmeler)

Araf 26
Ya beni ademe gad enzelna ğaleyküm libasey yüvari,
Ey cocukRı ademin kessin'indirdik üzerinize elbise örten,

sev’atiküm ve rişev ve libasüt tagva zalike hayr.
noksanlarınızı ve süs ve elbisesi bilinç iştebu faydadır.

Zalike min ayatillahi lağallehüm yezzekkerun.
İştebu den-ayetRiAllh’ın umulurki UmursayıpHatırlarsınız.

Araf 27.
Ya beni ademe la yeftin ennekümüş şeydanü

Ey ccukRı ademin ayırmasın sizi şeytan

kema ahrace ebeveyküm min'el- cenneti
nitekim çıkarmıştı ebeveynizi 0-cennet'den

yenziğü ğenhüma libaasehüma
soyarak onların elbiselerini


li yüriyehüma sev’aatihima.
İçin göstermk onlara noksanlıklarını.(gereksinmelerini)


Araf 20
Fe vesvese lehümüş şeydanü
Böylece vesvese’verdi onlara şeytani

li yübdiye lehüma mavuriye ğenhüma min sev’atihima
için açmak onlara örtülü’olanı onlardan dan-noksanların(gereksinmeler)

ve gale ma nehaküma rabbeküma ğen hazihiş şecerati.
ve dedi yasaklıyor’sizi rabbiniz den-bu şecerat

illa en teküna melekeyni ev teküna minel Halidiyn.
olmayasınız ikimelek veya olmayasınız Sürekli(Devamlı).

Araf 21.
Ve gasemehüma inni leküma le min'en-nasıhıyn.
Ve gasemetti’onlara şüphesiz ikinizin ile o-isteyen'den.

Fe dellahüma bi Ğurur.
Böylece saptırdıOnları ile-Hile.

Fe lemma zagaş şecerate bedet
Böylece tadınca o’ikisi şecerati açıldı(GörünürOldu)


lehüma sev’atiküma
onlara noksanlıkları (gereksinmeleri)

ve dafiga yahsifani ,
ve giriştiler örtmeye (gereksinme temin etmeye)

ğaleyhima miv veragıl.
üzerlerini dan-yaprak.

Ve nadahüma rabbühüma elem
Ve nida’etti rabbi’onlara men’etmedimmi

enheküma ğen tilkümüş şecerati
ben’sizi,, den-ikinizi şecerati

ve egul leküma inneş şeydane,, leküma ğedüvvüm mübiyn.
ve demedimmi ikinize bilinki şeytani,, ikinizin düşmanıdır apaçık.

yenziğü [soyuntu şeklinde-soyarak]

ahrace [çıkarmıştı]

bedet [açıldı-görünür oldu]

sev’atiküm [noksanlar-gereksinmeler]

Araf 26
Ya beni ademe gad enzelna ğaleyküm libasey yüvari,, sev’atiküm ve rişev ve libasüt tagva zalike hayr.
Ey cocukRı ademin kessin'indirdik üzerinize elbise örten,, noksanlarınızı ve süs ve elbisesi bilinç iştebu faydadır.

Zalike min ayatillahi lağallehüm yezzekkerun.
İştebu den-ayetRiAllh’ın umulurki hatırlayıp umursarsınız.

Araf 27.
Ya beni ademe la yeftin ennekümüş şeydanü kema ahrace ebeveyküm minel cenneti yenziğü ğenhüma libaasehüma
Ey ccukRı ademin ayırmasın sizi şeytan nitekim çıkarmıştı ebeveynizi den-cennet soyarak onların elbiselerini

li yüriyehüma sev’aatihima.
İçin göstermk onlara noksanlıklarını.*[gereksinmelerini>


Araf 20
Fe vesvese lehümüş şeydanü,,
Böylece vesvese’verdi onlara şeytani,

li yübdiye lehüma mavuriye ğenhüma min sev’atihima
için açmak onlara örtülü’olanı onlardan dan

ve gale ma nehaküma rabbeküma ğen hazihiş şecerati.
ve dedi yasaklıyor’sizi rabbiniz den,

lehüma sev’atiküma
onlara noksanlıkları [gereksinmeleri>

ve dafiga yahsifani ,
ve giriştiler örtmeye [gereksinme temin etmeye>,

ğaleyhima miv veragıl.
üzerlerini dan<> kütleli yaşam formu oluştu. Burada çıkışı anlatan ahrace [çıkarmıştı> acaba bağ bahçe şeklindeki cennettenmi çıkarmıştır yoksa görünmeyen kütlesiz yaşam formunda olan cennetten mi çıkarmıştır ? cennette acıkma olmadığını hatırlayalım. Acıkma olmayınca bağ bahçenin ne anlamı olabilir? Ben derimki buradaki cennet görünmediği için cennet'dir.

Nebe’ 10 ve ceğalnel leyle libasa,n. [Ve öngördük geceyi elbise] Burada açıkca görüyoruz ki libasa demek, sırf bedeni örten elbise anlamında değil.

Araf 31.
Ya beni ademe hüzü zineteküm, ğinde külli mescidiv ve külü veşrabü ve la tüsrifü innehü la yühıbbül müsrifiyn.
Ey’adem’oğulRı giyinin zinetRinizi, tümünde mescidin ve yiyin için ve de israf’etmeyin çünkü’o sevmez israf’edenleri.

Adem ile ademoğlu arasında belirgin olan iki ayırt özellik bulunuyor. bunlardan biri enzelna, indirilen-verimli kılınan’ın ademoğluna hitaben yapılıyor olurken, secde ise sadece adem için yapılmıştır. Burada dikkat edelim ayette ki ifade, li ademe / adem için, şeklindedir. lil ademe şeklinde değil’dir..[kehf 50 ve bakara 34>,lil melaiketi secedü li ademe. Bir diğer ayırt özellik zinet.Çünkü zinet’de ademoğlu ile anılıyor fakat adem ile anılmıyor. zinet; yani sanata dönüşmüş eşya, ademoğlunun marifetidir. sanat ile eşyayı dokuyup çeşitli şekillerde kullanmak insana özgü bir durum.

Topraktan yaratılan insan için, melaik secdesini bulabilmek amaçlı ayetleri inceledim.en yakın bulabildiğim ayet sad 76.gale ene hayrum minhü halagteni min nariv ve halagtehü min dıyn.Dedi ben hayr’lıyım ondan yarattın beni ateşten yarattın onu çamurdan. Burada soru şudur.nasıl olurda kütlesiz yaşam formunda çamur olabilir.çünkü burada kütlesizlik yok. Her şeyin kısa zaman aralığında olmuş bitmişliğine ispatımız yoktur.

Birde Sad 75 ayetine bakalım Gale ya iblisü ma meneğeke en tescüdü li ma halagtü bi yedeyyi,, estekberte em künte minel ğeliyn. Dedi; ey iblis ne’alıkoydu’seni secde etmene, yarattığım şey’için iki’elimle,, büyüklerden’mi oldun yoksa yücelerden’mi. Burada görüyoruz ki Allah, yaratma eylemine fiziki bir tabir getirmiş ve iki elimle demiştir.

[halagtü bi yedeyyi - yarattım ile iki’elim> burada düşünebileceğimiz imge, Allah’ın iki eliyle topraktan insan yaratması olamaz. Bize uzak görünsede, Yaratan Allah’ın, ol demesi ile oluvermesine, hikmeti bir açıklama mutlaka vardır.Kütlesiz yaşam formunda iken, ademin yaratılış serüvenin anlatılmasında, bir takım eşya isimlerinin’de anılır olması çelişgi olmamalı diye düşünüyorum.


Kehf 19 ayetinde bi’verigı- ile’gümüş’para’ anlamına gelirken nasıl olurda araf 21 ayetinde, ve dafiga yahsifani ğaleyhima miv veragıl- ve giriştiler örtmeye[gereksinme temin etmeye>, üzerlerini yaprak’dan’ şeklinde kullanılması bana çelişki gözükmüyor. Çünkü ‘ve lebisü fi kehfihim selase mietin siniyne vezdadü tisgan-Ve kaldılar kehf’lerin’de üçyüz yıl ve eklediler dokuz. Bu durumda eğer ki, gereksinme temin etmek yarine, veragıl’ı,, gümüş’para olarak esas kabul ediyorsak, nasıl olmuşturda 300 yıllık bir veragıl’ın değeri hiç değişmemiştir sorusu’nu düşünmemiz gerekir.İnsan’ın topraktan yaratıldığı muhakka’ki tohum benzetmesine uygun, nesilden nesile akıyoruz. Fakar burada düşünmemiz gerek şudur; Ademe secde var, enzelna-verimli kılınma yok, insana secde yok enzelna-verimli kılınan var olması rastgele kullanılan kelimeler olmadığına göre, bunun bir denklemi olmalıdır.

Bence denklem şudur; adem kütlesiz yaşam form’undan yaratılmıştır ve adem için iblis’in secde etmeyişiyle, adem ortaya çıkarılmıştır. ahrace [ortaya'çıkarmak>Bu durum, maddenin sıfır noktasıdır. Bunun ardınca evren’in oluşma süreçleri işlemiştir ve toprak yaratılmıştır. Ve topraktan insan yaratılmıştır. Adem topraktan yaratılan değildir.Topraktan yaratılan insan’dır.
Adem toprağın yaratılması'nın öncesin'de vardı. çünkü Allah, evrenin herşeyini adem'den yarattığı gibi, toprağı'da adem'den yarattı. Çünkü adem, kütlesizlikten ahrace oldu[ortaya'çıktı> ve evrenin yapıtaşı oldu, yani atom dediğimiz, kompleks bir madde oldu. Haliyle insan'da atomdan'dır - ademden'dir.

Çıkartma; ihraç ; salgı; bulup çıkarma; eğitim; sahneye koyma إِخْرَاج [ihraç] çıkarma; yayımlama; sürgün.

Adem, kütlesiz yaşam formundan, kütle durumuna ihraç oldu. Peki melaik neyi bilememiş olabilirler’di.
Adem’e sunulun bir eşya olamıyacağına göre, bence burada melaik,, kendilerinde olanı manalandıramadılar. Melaik’in faaliyette bulunduğu işlerin anlamı vardı, halende vardır. Fakat anlam teşkil eden ögeleri, kendilerince manalandıramadılar, anlam kazandıramadılar. Bu manalandırma'yı yapan adem oldu. Çünkü melaik'e eşya veya işaret gösterilmiş olamaz.


Cisim ve sembol madde boyutlu'dur. demek ki melaik, kendi halleri'nin tasarrufunda değiller.
Allah’ın, soru kalıbında verdiği istikamet özel bir durumu veya genel bir konumu içeriyor’da olabilir.
Fakat burada soru'ya muhatap melaik’tir ve melaik kendi yaptıkları işlerin neye sebep olduğunu belki bilmemektedir, belki biliyordur fakat manalandıramıyordur. Melaik’in dinamik hareketleri’ni manalandıran ve hangi istikamette, neye sabep olacağını bilen, adem olmuştur. selam.

10 Ocak 2009 Cumartesi

EVREN TARİHİNDE ÜÇÜNCÜ BÜYÜK OLAY

İnsanoğlu, potansiyel zekasının limitine henüz çok uzak olmasa da yakın. Ancak henüz ilkellikten çok uzaklaşmamış olan eğitim, yaşam biçimi ve sosyal ilişkiler nedeniyle bu potansiyel doğru olarak değerlendirilemiyor. Günümüzün medeniyetinde, devrim niteliğinde buluşlar yapabilecek olan insanların doğumdan üretken olabileceği döneme kadar geçen süre içerisinde yaşam dinamiklerinin yönlendirmesine bağlı olarak yeteneğini doğru olarak değerlendirebileceği alanlara yönelmesi ve olanlarda başarısını kanıtladıktan sonra sıradışı olguları keşfederek bunları insanlara anlatabilmesi büyük oranda şans veya olasılık faktörüne bağlı.

Bunun nedeni insan toplumunun henüz yaşamını rastlantısal, gelişigüzel, çalakalem, geldiği ve olduğu gibi yaşaması, yaşamak zorunda olması. Medeniyetimiz, yaşamımız sandığımız kadar sistemli değil. Mükemmel olmayan; kristalize olmuş bir dünyada yaşamıyoruz. Aksine birçok kaotik yapının sonucu olan bütünlüğünü medeniyet; mega yaşam sistemi olarak algılıyoruz. Herbirimizin işinden, eşinden, arkadaşlarından, yaşadığı yerdeki insanlara kadar sıralanabilecek kontrol dışı etkenleri içeren bir yaşamı var. Türkiye'de de Einstein seviyesinde yaklaşık 100 insan olduğu öngörülüyor. Yani Türkiye'nin, Dünya'nın ve Evren'in gelişimini, gidişatını değiştirecek 100 insan var. Ancak her ülkede olduğu gibi bunların da nerede, nasıl yaşadığı ve ne olduğu bilinmiyor.

Devletler ortalama insan niteliğine göre hizmet veren bir makine iken bu insanların saptanması da yine vatandaşlarının ulaştığı bilinç seviyesi ile mümkün. Bahsedildiği gibi ve benzer başka problemler nedeniyle henüz rasyonel olamayan medeniyetin bilgi temelli bir yaklaşım gösterememesi normal. Zeka hem organik hem de rastlantısal olarak sağlanmak zorunda. Yani gerçek bir deha olan bilimadamı bulunduğu konuma birçok seçeneğin sonucu olarak varabiliyor. Araştırmacıların, mühendislerin, doktorların vbg. bilgi temelli olarak görev alanların yalnızca binde biri ciddi buluşlar yapabilecek, onların da yüzde biri devrim niteliğinde sonuçlar üretebilecek yapıda. Geri kalan kısım bulunmuş olan ana prensipler arasındaki ayrıntıları doldurmaktadır. İşin büyük çoğunluğunu da bu bölüm almakta. Bazen kaydadeğer başka sonuçlar yine bu ayrıntıların işlendiği alandan çıkmaktadır. Bu kısımlar otomatize edilerek bile bulgulanabilir; muazzam bir zaman ve enerji kazancı demektir.

Deneysel bilimlerin hesaplanabilire yükseltgenmesi/indirgenmesi -bugün sadece ESA (http://www.esa.int), ABD, Israil, Japonya'da bulunan süperbilgisayarlarla 1995'ten beri başlatılan ve az bilinen anlaşmalardan biri olarak başlamış olup- sağlanmaya çalışılmakta. Günümüzün en büyük problemlerinden biri de uzmanlaşmadır. Bir alanda yıllarca biriken bilgileri özümsemek için hayatının önemli bir bölümünü harcayan bilimadamı o alanda ilerleyebilmek ve hatta tez üretebilmek için bile yaklaşımını değiştirmek, sıradışı düşünmek, farklı disiplinlerde de bilgi sahibi olmak, sentez yapabilmek için multidisipliner açılar geliştirebilmek zorunda olduğunun farkına varamamakta, varsa bile zamanı olamamakta.

İnsan zekasının limitine yaklaşması yukarıda açıklandığı gibi; sosyal, bireysel ve bürokratik; herhangibir disiplinde kendi içine kapanmayı gerektiren ayrıntılar olmakta. Bu son problemi gidermenin tek yolu bireyin bilimle ilgileneceğine çocuk yaşlarda karar verilip bilginin sistematik şekilde aktarılarak sentezlenmesi sağlanmalıdır. Bilim mesleğini sonradan veya ülkemizde olduğu gibi büyük çoğunlukla memuriyet mantığı ile seçenlerde temelden sahip olunmayan, yapay yolla sağlanan bilgi özümsenmediği, basmakalıp olarak aktarıldığı için ciddi bir gelişme sağlanamamakta, daha önceden bulunmuş olan yöntemlerin öğrenilmesi ve uygulanması gibi mekanik bir yaklaşım gelişmektedir. Bu mekanik yaklaşım bile kritik ve özel durumlarda gereken sıradışı çözümleme yeteneğinin sınırlı olması nedeniyle hatalı olabilmektedir. Bu da hem sınırlı hem de kendini yenileyemeyen bir mega zeka; ülke bilimi sonucunu doğurmakta.

Bu yalnız bizi ilgilendiren bir sonuç olmayıp tüm dünya ülkelerini de benzer şekilde etkilemekte. Konunun bir başka ve ciddi yönü: Düşünme yetisi insanoğlunda en son gelişen ve işletilmesi en lüks olan, ayrıca yaşamının tümünde ilk olarak devredışı kalmaya başlayan fonksiyonlardan biridir. İlgili fonksiyonlar ortalama 25 yaşında sonra kapasitesini düşürmeye başlar. İstisna olarak; kendini disiplinli, kaliteli şekilde eğitmeye devam eden ve potansiyeli bulunan insanlarda kapasite düşük bir eğri olarak artmaya devam eder; Leonardo Da Vinci ilk aklıma gelen örnek. Ancak genelde en yetenekli bilimadamlarını da etkileyen bir şekilde bu zihinsel güç düşüşü ciddi keşiflerin ve ilerlemenin duraklamasına, yerinde saymasına sebep olur.

İnsan yaşam süresinin de sahip olduğu yeteneklere rağmen oldukça az olması bilginin doruğunda iken daha yeni yeni büyük açılımları görebilecek olan gelişmiş beyinlerin aniden yokolması gibi acı verici bir sonuca yol açmakta. Büyük buluşlar yapmış olan dehaların sadece on yıl daha yaşaması mümkün olabilseydi bugün en az bir yüzyıl daha ileride olabilirdik. Örneğin Einstein büyük birleşik teorinin temellerini bulabilmişti. On yıl daha yaşasaydı oldukça ilerleyebilirdi. CERN'de bu yaz yapılacak olan gibi bugünkü olağanüstü deneylerde birkaç aşama atlanmış olurdu.

Yapay bir zekaya bu gibi nedenlerle büyük ihtiyaç var aslında. Üstelik ömür süresi olmayan, bilgi ve üretme kapasitesi çok hızlı artan, bilinmeyen sorulara yanıt verebilecek bir yapı olursa insanlık bir sıçrama gerçekleştirirdi. Burada öyleyse insanın yaratıcılığı bile aşıldığında 'insanın varlığının anlamı ne olur' türünden felsefi sorular ortaya çıkabilir. Bunu başka bir yazının konusu olarak bırakabiliriz. YZ konusunda ekşi sözlükte karşılaştığım ve düşüncelerime paralel olan etkileyici bir tanımı aktarmak istiyorum: "yeryüzü'nde karşılaşılabilinir en büyük yapay zeka örneği insan'dır.

bilindiği üzere yapay zeka, kendisini geliştirebilen programlanmış zeka örneğine verilen isimdir.. insan ise sahip olduğu zeka ile muhtemelen daha büyük bir bilincin parçası olarak tam anlamıyla zekanın tümüne sahip değildir...ancak sınırsız görünen zekasını kendi başına geliştirebilme yeteneği ile nihai hedefi daha yüksek bir bilinç düzeyine çıkmak olan insan ilk etapta evde anne ve babası tarafından kodlanmaya başlanır...tüm çevresel faktörler kod'un gelişmesi yada çökmesi için gereken alt yapıyı sağlarlar...iyi bir çevre sistemde ki hataları yok ederken kötü bir çevre sistemni çökmesine ve insan'ı insan yapan bilgi bütünlüğünün, yani kodların bir nevi virüs ile deforme olmasına sebep olmakta.

insanların beyinleri incelendiğinde görünen odur ki hangi renk, soy, tür yada cinsiyete sahip olursa olsun insanların beyinleri aynı ve eş kapasitelere sahip.. birini diğerinden ayıran tek faktor eğitim (öğrenmenin gücünü hisset) yani insanları birbirinden yüksekte ve alçakta gösteren yegane unsur eğitim seviyeleri.. kod'larının ne denli incelikli işlendiğinden başka insanların zeka, yetenek ve başarı seviyelerini birbirinden ayıran tek bir unsur bile söz konusu değil."

Günümüzün yapay zekaları bilgisayarların yapabildiği; aritmetik ve lojik ünitelerin çalıştırılması ile sağlanıyor. Bilgisayar birtakım algoritmalara sahip programlarla; girdilerin işlenerek değişik kısımlara ayrılması ve sistemin öngördüğü önceden girilmiş dallanmalara uygun şekilde yeniden birleştirilerek sonuçlar üretmesi, seçenekler üzerinden değerlendirilmesi esasına dayalı olarak işlemektedir. Bu yaratıcı bir zeka değildir. Buna rağmen etkili sonuçlar doğurabiliyor. Temel aksiyomlar verildiğinde öngörülen teorik yaklaşımları bulabiliyor. Ancak insanın sınırlarının bile hala çok uzağında olarak. Eğlenceli bir inceleme için şu örneği verebiliriz: http://www.20q.net

İnsanlık fizik ve kas gücünün yetmediği ya da arttırılması gereken noktalarda aletler, makineler geliştirdi. Daha sonra beyingücüne yardımcı olması amacıyla da bilgi ve bilgisayar sistemleri. Şimdi zeka gücünü arttırmaya yönelik çalışmalar içerisinde: Nano Nöro Öğrenen Sistemler! Bir insan beyni gibi öğrenebilecek, düşünebilecek ve sonuçlar üretebilecek. Gerçek yapay zeka sayesinde insanlığın bugüne kadar üretmiş olduğu tüm eser ve yapıların emeğine eş şekilde sonuçlar onların yapımına göre yok denecek kadar kısa bir sürede elde edilebilecek. Bunun anlamı insanoğlunun gelecek binyılının da bu güne (o güne) odaklanabilecek olmasıdır.

Yeni Yapay-Zeka'nın getirdiği sonuçlar bir gün iş dünyasının da ötesine geçecek, çok derin sosyal, siyasal hatta felsefî durumlar doğacaktır. Çünkü tüm insanlık tarihininin üretimini; dev yapıları, büyük eserleri cüceleştirecek bir emek; akıl ve bilim karması, bugün artık, yakın geleceğin süper sembolik ve yukarıda bahsettiğim rasyonel olmayandan rasyonel olana geçen toplumuna gerekecek elektronik altyapıyı kurmaya yönelmiş durumdadır. Bu kavram yani YZ, aynı zamanda gelişen ile gelişmekte olan veya gelişmeyenin de arasındaki ayrımı uçurumlardan da büyük hale getirecek. Ancak burada olası ironik bir sonucu ifade etmeliyim: Sanırım YZ çalıştırıldığında insanlar arasındaki ayrımın kendisinin varlığından itibaren gereksiz olacağını öngörecektir.

Yeni nesil 'Yapay Zeka'nın sonuçları tahmin edilenin de ötesine geçerek insanoğlunun varlığını yeniden sorgulamasına yol açan felsefi etkiler doğuracak. Dünya üzerinde bugüne dek yapılmış olan tüm eser, teknoloji ve çalışmanın, tüm dehaların da elde edemediği bulgulara ulaşılacak. Çünkü tüm diğer aletlerin insan gücünü aşabilmesi gibi artık bilinmeyenleri çözebilmek için gücünün limitine yaklaşan insan zekasının da üzerinde yapılar olacak.

Bu nasıl olacak? Gerçekten düşünebilen ve öğrenebilen bir sistem nasıl inşa edilebilir? Bazı filmlerde öğrenebilen ve düşünebilen yapıları; bilgisayarları görürüz. Kendini geliştirmenin temeli kendi yapısını değiştirmeye dayanır. ABD'de yıllardır organik - elektronik devreler üzerinde çalışılıyor. Bu devreler sık kullanılan işlemlere göre kendi devre yapısını değiştirebilecek yapılar olarak tasarlanıyor. Bunun kendine has problemleri var. Bir başka konu da her cevabı aynı anda verebilecek kuantum bilgisayarlar (quantum computer) konusu. İnsan aklının çözümlemeyi reddettiği sadece işlemsel veriler üzerinden hesaplanarak düşünülebilen bir alan olan kuantum fiziğinde birçok hata yapıyor olabileceğimizi zannediyorum. Özellikle atomaltı parçacık fiziğinde. Bu nedenle kuantum bilgisayar teknolojisinde de artan kaos durumu hesaplanabilirliği tehdit ettiğinden ciddi bir sonuç için gereken minimum 20bin kübit birimlik yapının mümkün olamayacağını öngörüyorum. Ancak imkansız demek için erken. Bunun yerine nörotik bir yapı kurulursa daha çok verim alınması daha mümkün görünüyor.

Kendi kendini değiştirip duruma uyarlayabilen dinamik sistemlerin inşasını mümkün kılabilecek diğer bir alan da nanoteknoloji. Nano yapılar sayesinde gerçek yapay zeka mümkün görünüyor. Gerçek Yapay zeka evren tarihinde en büyük üç olaydan biri olacak. Birincisi insanoğluğun doğuşu, ikincisi yazının keşfi, ve üçüncüsü insanlığa Tanrısal bir güç sağlayacak; hatta geri besleme yaparak gerçek benliğine ulaşmasına yol açacak olan gerçek yapay zeka. Bugüne dek varlığının bile farkına varılamamış hersorunun gözaçıp kapayıncaya dek çözülebilmesini sağlayacak olan bu ŞEY'in bilimkurgu olmayıp gelecek 20 - 50 yıl aralığında gerçekleştirilebileceğini yani en çok 50 yıl sonra dünyanın bambaşka bir yere dönüşmeye başlayacağını düşünüyoruz. Beklentilerimiz pozitif yönde gerçekleşirse Cennet, Dünya'ya taşınacak demektir.

KaynakÇa http://www.alieskici.com

Kawasaki MotoGP'den çekiliyor



Kawasaki, küresel ekonomik krizi gerekçe göstererek MotoGP yarışlarından çekildiğini açıkladı.


Japonya'nın motorsporları sahnesinden çekilen firmalarına Kawasaki Heavy Industries Ltd. eklendi.

Honda'nın Formula 1'den çekilmesinden sonra Subaru ve Suzuki'nin Dünya Rallli Şampiyonası'ndan ayrılmasıyla devam edilen süreçte son halka MotoGP'den çekilen Kawasaki oldu.



Kawasaki'nin basın sözcüsü Katsuhiro Sato, "MotoGP'den çekilmeyi Aralık ayından bu yana düşünüyorduk. Son kararımızı verdik" dedi. Sato, ekonomideki belirsizlik ortamının devam etmesi nedeniyle spora geri dönüş konusunda herhangi bir şey söyleyemeyeceğini belirtti. 2003 yılından bu yana MotoGP'de mücadele eden Kawasaki'nin bu alandaki yıllık harcaması 44 milyon dolar civarında. Kawasaki de Honda gibi ABD ve Avrupa'da düşen motosiklet satışlarının çekilme kararında etkili olduğunu söyledi.

Merkezi Hollanda'da bulunan Kawasaki Motors Racing MotoGP'de yarış kazanamadı, en iyi derecesini 2007 Japonya yarışında Randy de Puniet'nin ikinciliği ile elde etti. Geçtiğimiz yıl Valentini Rossi ile şampiyonluğa ulaşan Kawasaki'nin rakibi Yamaha, MotoGP'yi bırakma gibi bir planı olmadığını açıkladı.


Dünyanın ilk motorsporları şampiyonası olan Moto GP, 14 ülkedeki 18 pistte düzenleniyor. Her ekibin 2 pilotu var.

Kawasaki'nin 2009 pilotları olması beklenen John Hopkins ve Marco Melandri, durumdan rahatsız. Uzmanlara göre, her ne kadar Melandri bir son dakika transferi için Ducati'yle görüşmelerde bulunsa da, 2 pilotun bu aşamada kendilerine bir takım bulmaları zor görünüyor. Geçen yılın Moto GP şampiyonu Yamaha ise yarışlara katılmaya devam edeceğini açıkladı. Geçen yıl doktor lakablı efsanevi pilot Valentino Rossi'yle finişi ilk gören Yamaha gibi Honda ve Suzuki de sıkıntılara rağmen yarışlara katılacaklarını açıkladı. Kawasaki'nin geçen yıl Moto GP'deki en iyi derecesi pilotu Randy De Puniet'yle elde ettiği ikincilik olmuştu. Aralıkta Honda, yıllık bütçesi 500 milyon doları bulan Formula 1'den çekilmişti.

salatihim yuhafizune

Enbiya 3



Lahiyeten gulubühüm ve eserrun necvellezine zalemü

Dalmışken’eğlenceye kalpleri’onların ve fısıldaştılar gizlice’kimseler zulumeden



Hel haza, illa beşerum misliküm

Değilmi bu, sırf birBeşer biz’gibi.



Efe te’ tünes sihra ve entüm tübsirune .

Musunuz-gidiyor sihre ve siz gördüğünüzhalde.



Enbiya 34



Ve ma ceğelna li beşerim min gablikel hulde.

Ve yapmadık için bir’beşer sen’den’önce ebedilik.



Efe’ im mitte fehümül halidüne.

Şimdi ölürsen onlar ebedimi.[kalır]



Enam 92.

Ve haza kitabün enzelnahü mübaraküm müsaddigullezi
Ve bu bir'kitab indirdiğimiz bereketliğin onaylayıcı,

beyne yedeyyi ve li tünzira ümmel gura ve men havleha.
Bulunan kendindenÖnce ve uyarmanİçin anası gura’nın ve kimseleri çevresindeOnun.

Vellezine yü’minune bil ahıreti yü’minune bihi ve hüm ğela salatihim yuhafizune.
veKimseler inananlar ahiretİle inanırlar onda ve onlar Salatlarını Korurlar. / Üzerine Muhafızlık Ederler.

Salatın malzeme işlemek olduğu herhaliyle ortadadır. Olay şekil aramak değidir. Nitelik aramaktır. Salatihim yuhafizune şekil korumak olsaydı, binek üzerinde olanı nasıl korunabilir halde olur ki… alınteri dökülen salatın, işlenmekte olunan işin şekliyle, mecusi namazının kalıp şekli-şemaliyle ilgisi yoktur. Bir Taksi şöfürü, işinin başında mesai’si salat’dır. Çekip arabayı bir yana, mecusi namazının şekli-şemaline zaman ayırması haybedendir. İbadet'te değildir çünkü ibadet’te hizmet kapsamı vardır, topluma yönelik kullanışı da var..

Zümer 64. ayetinde beyan olunur ki,

Gul efe Ğayrallahi te’mürunni eğbüdü eyyühel cahilune.
De berisineMi’Allh’ın, emrediyorsunuz ibadeti ey cahiller.

Zümer 65.
Ve legad ühıye ileyke ve ilellezine min gablike.
Ve kessin vahy’edildi sana ve kimselere, öncesinden'senin.

Lein eşrakte le yahbedanne ğemelüke ve le tekünenne minel hasiriyne.
Eğer ortak’edersen elbet boşa’gidecektir amelin ve de olacaksın lardan

Zümer 66.
Belillahe feğbüd ve küm mineş şakiriyne.
bilakisAllh’a kulluk’et ve ol lerden<şükreden.

Madde ancak bilim sahasında dayanak edinilir, ve bu dayanak salat kapsamında malzeme işlemek ile zekat ve şükretmenin neticesi kazanılmış olunur. Maddeyi Allah’a aracı vesilesi yapan insani karakter, bilime zaman ayırıp cahilliğini yok etmeye mesai harcamış olsa, müşrik tanımdan uzaklaşır. Çünkü salat fenalıklardan alıkoyar ve maddenin insan ile olan ilişkisine, gerçek dışı vasıf yüklenmesine de engel oluşturur. Salat bu görevi, insana bilinç ve tecrübe kazandırmasıyla yapar.


Lukman 21

Ve iza gıyle lehümüt tebiğü ma enzelellahü,
Ve denildiğinde onlara tabi’olun Allh’ın’indirdiğine,

galü bel. nettebiğü ma vecedna ğeleyhi aba’ena
derler hayır.tabi’olacağız şeylere, bulduğumuz üzerinde atalarımızı

e’ve lev kaneş şaydanü yedğühüm ila ğezabisseğiri.
Öylemi ya olduysa şeytan çağırmış’onları, azabına’yakıcı’ateşin.

..bevve'na li ibrahime / hazırlatmıştık ibrahim için, mekanel beyti / bir'mevki beytin.. hac 26 ayetinin devamında olan dahhir beyti temiz'tutun evimi/beyt'in temizi.liddaifine tavaf'edenlere olmaz, bir'kesime olur.


Rad 19.

Efemen yeğlemü ennema ünzile ileyke mir rabbikel haggu kemen hüve eğma.
Mi’ kimse bilen, indirilenin sana rabbin’den gerçekliğini, gibimidir o kör’olan.

İnnema yetezekkeru ülül elbabi.
Çünkü düşünüp’hatırlar sahibi akılözü.

Rad 20.

Ellezine yüfüne bi ğendillahi ve la yengudünel misaga.
O’kimseler ederler ile ahidleri ve de bozmazlar sözleşmeyi / antlaşmayı.

Rad 21.

Vellezine yesılüne ma emerallahü bihi ey yüsale ve yahşevne rabbehüm.
Ve’kimseler gözetirler şeyRi emrettiğiAllh’ın onunla gözetilmesini ve saygılıdırlar rablerine

ve yehafüne sü’ el hısabi
ve korkarlar kötüsünden hesabın.

Rad 22.

Vellezine seberub tiĞa’ e vechi rabbihim ve egamus salate
Ve’ kimseler sabreder isteyerek rızasını rablerinin ve işlerler salatı

ve enfegu mimma razegnahüm
ve başkasına’harcarlar şeyRden kazandıkları’rızıgdan [verdiğimiz’rızıgdan]

sirran ve ğelaniyeten ve yedraüne bil hasenetis seyyiete
gizli ve açık’olarak ve savarlar iyilik ile kötülüğü

üla'ike lehüm ğügbed dari.
İşte onlarr mutlu'son yurdun.

Egamus salat, işleyen salatı ifadesinden malzeme işlemek ve işlenen malzemeden enfag etmek / başkasına ‘da harcamak, razegnahüm / egamus salat ‘ın kazandırdığı rızıglar’dan tabiî ki. Başka neden olacak, tembelin veya çalışmayanın, kendisine harcayabilecek bir şeyi yok iken, neyi başkasına harcayabilir ki. Eğer salat’ı, mecusi n,,,ının kalıplaşmış ritüelleriyle anlatmak gayesinde olan kimse için, enfag ve rızıg kavramlarını nasıl bağdaştırdığını açıklaması gerekir. Tabi birde, atüz zekat kavramı var. zekatı’da salat ile bağdaşamayan konuma kimse düşüremez. Çünkü egamüs salat ve atüz zekat kelimeleri peşpeşe çok’ca gelir.

A.imran 23

E lem tera ilellezine ütü nasıybem minel kitabi yüdğevne ila kitabillahi
BakmazmısınKimselere verilen bir'nasip kitaptan çağırırlar Allahın'kitabına

li yahküme beynehüm
hakem'olması'için aralarında

sümme yetevella ferigum minhüm ve hüm müğridune.
sonra vazgeçerler kimisi onlardan ve onlar ayrılıkçıdırlar.

Mü'min 47. ..ve iz yetehaccüne fin nari / ve o'an tartışırlarken ateş te, şeklinde olması gerekirken ayet meali, diyanet vakfı çekişirlerken demiş, ynr öztürk bey de, çekişir dururlar şeklinde yorumlamıştır. Oysa işin gerçeği bellidir ve gerçeğin üzerini örtenlerde bellidir. hacc kelimesi her yerde tartışmak kalıbında'dır. Fakat hacc kelimesini çarpıtmayan kişi'de var tabi'ki, o demeyen kişi süleyman ateş'dir. kızdığım zamanlarda vardır kendisine, fakat en'iyi meal çevirendir. çünkü kendi görüşlerini, ayet mealinden ayırmasını bilir. Şura 16. ayetinde ki, vellezine yühaccüne / ve'kimseler tartışmakta'olan, cümlesinin anlatım içeriğinde hacc ne ise, Mü'min 47 ayetinin içeriğinde olan hacc kelimesi'de aynıdır. fakat kişilerin farklı yorumlamaları sorumsuzluk örneği değildir, bir gerçeği örtmek olduğu bellidir.


Muhammed 38.

Ha entüm ha üla'i tüdğevne li tünfigu fi sebilillahi.
İşte siz bu'sunuz dua’edilen infak’için Allah’yolunda

Fe minküm mey yebhalü ve mey yebhal fe innema yebhalü ğen nefsihi.
Sizden kimisi kıskanıyor ve kim kıskanırsa sadece kıskançlığı yapar kendine.

Vallahül Ğaniyyi ve entümül fugara'ü.
veAllah zengindir ve sizler fakirsiniz.

Ve in tetevellev yestebdil gavmen Ğayraküm sümme la yekünü emsalektüm.
Eğer tersineGiderseniz yerinizeGetirir birHalk sizdenBaşka sonrası olmazlar sizinGibisi.

Furkan 77.

Gul ma yeğbeü bi küm rabbi lev la Düğe'üküm
De neDeğerVersin siz ile rabbim, olmasa Duanız.

Fe gad kezzebtüm fe sevfe yekünü lizamen.
Gerçekten yalanlamıştınız sonuçta olacak gereğiYapılmış.

Dua bir davettir, çağırıştır. Sağlıklı İslam, sadece Gur'an ile yorumlanabilir, fakat kopya edilen bilgi ile Gur’an’ı anlamakta, yanlış anlamlar çıkartılıyor. başka bir yöntemi yok, bilgiyi öğrenmekten başka. Hacc kelimesi kasıtlı olarak farklı anlamlandırılıyor, protosto anlamına ve de çekişip durmak anlamına hiçbir'zaman gelmez.protesto iğtiraz’dır. Tıpkı dua’nın desteklemek ve de yardım’etmek anlamlarına gelmediği gibi, hacc anlamıyla örtüşmez. Yardım[yardımı] etmek fatiha 5. ayette ….ve iyyake nesteğiyn.


Bakara 259.

Ev kellezi merra ğela garyetiv ve hiye haviyetün ğela ğurüşiha .
Yahut o’kimse’gibi uğramıştı ıssız'köye ve............ alt’üst’olmuş.

Gale enna yuhyi hazihillahü beğde mevtiha. Fe emaatehüllahü miete ğemin.
Dedi nasıl driltecek bunu’Allah sonra ölümünden. Ölü bıraktı Allah yüz yıl

Sümme beğesehü. gale kem lebiste. Gale lebiste yevmen ev beğda yevmin.
Sonra geri döndürdü onu dedi nekadar kaldın dedi kaldım birgün veya dahaaz günden

Gale bel lebiste miete ğemin fenzur ilaa da ğemike ve şerabike lem yetesenneh.
Dedi hayır. Kaldın yüz yıl böylece bak yiyeceğine ve içeceğine bozulmamış.

Venzur ilaa hımarike ve li necğeleke ayetel lin nasi . venzur ilel ğizami.
Ve bak eşeğine böyle yaptık seni bir ispat insanR’için. Ve bak kemiklere

Keyfe nünsizüha sümme neksüha lahman.fe lemma tebeyyene
Nasıl yerleştiriyoruz sonra giydiriyoruz et.böylece sonra gerçek ortaya çıktı.

Lehü gale eğlemü ennellahe ğela külli şey’in gadiyr.
Ona dedi anlıyorum ki Allah tüm şey’e gadir’dir.



yiyeceği vardı [ğemike] içeceği de vardı [şerabike] ve sanırım çürüyen sadece eşeği olmuş [hımarike]. Aksi halde kendi kemiklerinin üzerine et giydirilmesine tanık olamazdı diye düşünüyorum. Diğer bir önemli nokta beğesehü geri'döndürdü onu….? Bu arada garia süresine’de bakmakta fayda var, haviye’nin ne olduğu konusunda.Garia

9- fe ümmühü haviyetün / böylece anası onun haviyedir.
10- ve ma edrake ma hiyeh / nedir bildiren sana ne olduğunu.
11-narun hamiyeh / bir ateştir kızışmış



42. Ve ühıyta bi semerihı fe asbeha yükallibü keffeyhi ala ma enfeka fıha ve hiye haviyetün ala uruşiha ve yekulü ya leytenı lem üşrik bi rabbı ehada

18/69/42 Derken (o inkârcı kişinin) ürünü yok edildi, çardakları üzerine yıkılmış durumda olan(bağ)ın karşısında ona harcadıklarına acıyarak ellerini uğuşturmağa başladı: "Âh nolaydı, ben Rabbime kimseyi ortak koşmamış olaydım!" diyordu

. 45. Fe keeyyim min karyetin ehleknaha ve hiye zalimetün fe hiye haviyetün ala uruşiha ve bi'rim müattaletiv ve kasrim meşıd


22/88/45 (Halkı) zulmederken helâk ettiğimiz nice kent vardırki duvarları (yıkılan) tavanlarının üstüne çökmüştür. Nice kullanılmaz olmuş kuyu ve nice (ıssız kalmış) sağlam köşk vardır!

Ayetlerde geçen haviyetün kelimesi yıkılma, çökme, harap olma,ıssız kalma anlamında kullanılmış.karia süresi 9.ayette geçen haviyeh kelimesi ise uçurum 11. ayette ise kızdırılmış ateş olduğunu görüyoruz.

9. Fe ümmühu havıyeh


101/30/9 Onun anası (bağrına atılacağı) hâviye(uçurum)dur.

10. Ve ma edrake mahiyeh.


101/30/10 Onun ne olduğunu sen nereden bileceksin?

11. Narun hamiyeh


101/30/11 Kızgın bir ateştir!

Yani Karia süresinde geçen havıyeh ile diğer sürelerde geçen haviyetün kelimesi aynı anlamı taşımıyor. Anlamları farklı bakara 259.ayetteki haviyetün kelimesini kızgın bir ateş olarak düşünemeyiz.

259. Ev kellezı merra ala karyetiv ve hiye haviyetün ala uruşiha* kale enna yuhyı hazihillahü ba'de mevtiha* fe ematehüllahü miete amin sümme beaseh* kale kem lebist* kale lebistü yevmen ev ba7oda yevm* kale bel lebiste miete amin fenzur ila taamike ve şerabike lem yetesenneh* venzur ila hımarike ve li nec'aleke ayetel lin nasi venzur ilel ızami keyfe nünşizüha sümme neksuha lahma* fe lemma tebeyyene lehu kale a'lemü ennellahe ala külli şey'in kadır

2/92/259 Yahut şu kimse gibisini (görmedin mi) ki, duvarları, çatıları üstüne yığılmış (alt üst olmuş) ıssız bir kasabaya uğramıştı; "Allâh, bunu böyle öldükten sonra nasıl diriltecek?" demişti. Allâh da kendisini yüz sene öldürüp sonra diriltti. "Ne kadar kaldın?" dedi. "Bir gün, ya da bir günün birâzı kadar kaldım" dedi. (Allâh) "Hayır, dedi, yüz yıl kaldın. Yiyecek ve içeceğine bak, bozulmamış. Eşeğine bak, seni insanlar için bir ibret kılalım diye (böyle yaptık). Kemiklere bak, nasıl onları birbiri üstüne koyuyor, sonra onlara et giydiriyoruz!" Bu işler ona açıkça belli olunca: "Allâh'ın herşeye kâdir olduğunu biliyorum." dedi(37).



Yusuf 50.

Ve galel melikü’tüni bihi felemma ca’ehür rasulü galerciğ ila rabbike
Ve dedi melik getirin onu bylc.sonra geldi’ona elçi dedi’dön rabbine

fes’elhü ma balün nisvetillati gaddağne eydiyehünne. İnne Rabbi bi keydiyehinne ğeliym.
Sor’ona neidi düşünceleri kadınların, doğrayan ellerini.Şüphsz Rabbim hilelerini’onların bilendir.


Yusuf 23.

Ve ravedethülleti hüve fi beytiha ğen nefsihi ve Ğallegatil ebvabe ve galet heyte leke.
Ve çelmeye’çalıştı’onu o beyt’inde nefsini’onun ve sıkıca’kapadı kapıları ve dedi haydi davransana/seninim.

Gale meğezellahi innehü rabbi ahsene mesvay.
Dedi korusunAllh şüphsz’o[kocan] rabbim, güzelKarşılıyor geçimimi.

İnnehü la yüflihuz zalimüne.

şüphsz erişemez’kurtuluşa zalimler.



Bakara 190.

Ve gatilü fi sebilillahillezine yü gatilüneküm ve la teğtedü.

Ve savaşın nda-AllhYolu KişiRe, savaşırRsize ve aşmayınHaddi.

İnnellahe la yühıbbül müğtedine.

ÇünküAllh sevmez saldırganRı.

Bakara 193.

Ve gatilühüm hatta la teküne fitnetüv ve yeküned dinü lillahi.

Ve savaşınOnRa değin-olmayıncaya 1fitne ve oluncaya din allha.

Fe inin tehev fe la ğüdvane illa ğelez zalimiyne.

Böylc vazgeşerRse artık yok düşmanlık hariç zalimRden.


Alak 1.

igra
anlat/okut.اقر (b-i, عن …e) yerleştirmek; (bşi, في …e) kurmak; (b.i) saptamak; (b.e

veya ب b.e) rıza göstermek.
(b-i veya ب bşi) onaylamak; شَرْعِيَّة meşru kılmak; (ل b-e, bşi veya ب bşi) ihsan etmek.


اقرا_ اَقْرَأَ

(b-e, bşi) okutmak +2 Alak 1 ayettinde bu vardır.

bi-smi rabbikellezi halaga

ismi ile rabbininKi yaratan



Alak 2.

halegal insane min ğelagın

yarattı insanı embriyo dan.


عَلِقَ a (عَلَق) asılı olmak; (…e) ب yapışmak; tutunmak; (ب yada في…den) kurtulamamak;

عُلُوق,عَلاَقَة (b-den) hoşlanmak; [muz. fiilden önce]…e,…yapmaya başlamak; [kadın] hamile olmak; hamile kalmak +4

Alak 3.

igra ve rabbükel ekramü

anlat ve rabbin cömert'tir



Alak 4.

Ellezi ğelleme bil galemi

Ki o öğretti kalem ile.

اَلَّذِي [Cogul] الَّذِينَ Türkçede yoktur, “…ki o” lu yapı ile karşılanabilir: marife isimlerin

bir cümle ile nitelenmesi gerektiğinde ya da sıfat cümlesinin isim görevi üstlenmesi halinde kullanılır.+1

قَلَمَ i (قَلْم) (bşi, tırnağı) kesmek; (ağacı) budamak; (kalemi) açmak;+3

http://dictionary.sakhr.com/idrisidic_2MM.asp?Lang=T-A&Sub=%de%e1%e3

Alak 5.

ğellemel insane ma lem yeğlem

öğretti insana şeyi bilmediklerini



Alak 6.

kella innel insane le yedĞa

yo'hayır aslında insan elbette azabilir



Alak 7.

Er raAhüsteĞna

Görmekle ihtiyaçsız kendisini. (kendisini yeterli görmekle azabilir)



Alak 8.

İnne ila rabbiker rücğa

Oysaki rabbine'dir dönüş



Alak 9.

E raEytellezi yenha

Baksana engelleyene
نهى (نهو ve نهي) u نَهَا; u (نَهْو) ve نَهَى a (نَهْي) (b-e, عن …yapmasını; b-e, عن bşi) yasaklamak; (b-i, عن …den) alıkoymak, (b-nin, عن …yapmasını) engellemek;


Alak 10.

ğabden iza salla

1kulu dığında-salla (salatla-dığında bir kulu)



Alak 11.

E raEyte in kane ğelel hüda.

Baksana olmuşsa likÜzre-rehber. (yol gösteren olmuşsa/olursa)
هدى هدى i (هدْي, هدًى, هداية) (b-e) yol göstermek; (b-e, bir yol üzerinde) rehberlik etmek; (b-i, الى …e) götürmek; (b-e, doğruyu) göstermek; _i (هداء ) (gelini, damada) götürmek; (bşi, ل, الى …e) getirmek;
http://dictionary.sakhr.com/idrisidic_2MM.asp?Lang=T-A&Sub=%e5%cf%ec

Alak 12.

Ev emera bit tegva

Veya işEttiriyorsa takva ile



Alak 13.

E raEyte in kezzebe ve tevella

.كذب_كَذَبَ i (كِذْب, كَذِب, كَِذْبَة) (b-e ya da على b-e)

yalan söylemek.+3

Baksana yalanlamışsa ve üstlenmişse.
http://dictionary.sakhr.com/idrisidic_2MM.asp?Lang=T-A&Sub=%df%d0%c8
http://dictionary.sakhr.com/idrisidic_2MM.asp?Lang=T-A&Sub=%ca%e6%e1%ec

تولى_تَوَّلَّى (bşi) üstlenmek; yönetimi ele almak; (…den) عن yüz

çevirmek; (bşe) الأَمْرَ teşebbüs etmek; +1


Alak 14.

E lem yeğlem bi ennellahe yera.

AnlamadıMı'Ki (ile)şüphszAllh Görüyor/Anlıyor.

عَلِمَ a (عِلْم ) (……i veya ب….i) bilmek; tanımak; (bşi yada ب bşi من…..den) öğrenmek;

anlamak; (bşi,من…..den) ayırtEtmek
http://dictionary.sakhr.com/idrisidic_2MM.asp?Lang=T-A&Sub=%ed%da%e1%e3
يرى görmek; anlamak; (اَنَّ …diği) görüşünde olmak; +1


Alak 15.



Kella leil lem yentehi le nesfeğem bin nasıyeti

YoHayır eğer vazgeçmezse elbette dinamitleriz alnından

kalburdan geçirmek نَسَفَ dinamitlemekنَسَفَ i (نَسْف) (bşi) toz

haline getirmek; [rüzgar] ortalığı tozutmak.(bşi) yerle bir etmek; (bşi) havaya uçurmak; +2


ناصية نَاصِيَة; [Cogul] نَوَاصٍ perçem; alın; köşebaşı.


Alak 16.

Nasıyetin kazibetin hadıetin

Alnından, yalancı kabahatli.

خطء _خِطْء; hata; kusur; kabahat; falso.+1



Alak 17.

Felyedğü nadiyeti
BöyleceÇağırsın konseyini.

ندو _نَدَا; u (نَدْو) (b-e) ندو seslenmek; (b-i) davet etmek;

(toplantıya)çağırmak.toplantı yapmak.+1


Alak 18.

Senedğü-zzebaniyeti

Yaslayacağız zebaniye

سَنَّدَ arkalamak yaslamak berkitmek dayamak himmetetmek, kol kanat

olmak, payandavurmak

زَبَانِي zebani+1


Alak 19.

Kella la tüdiğhü

yoHayır olmaTabiOna


Vescüd vagtarib.

VeSecdeEt veYakınlaş.(?)

akifune

İsra 100.

Gul lev entüm temliküne hazaine rahmeti rabbi
De eğer siz sahip’olsaydınız rahmet hazinelerine rabbimin

izel le emsektüm haşyetel infagı.
O’an elbet sarılırdınız, yoksunluk'korkusuyla elden'çıkarmayıp.



Ve kanel insanü gaturan.

Ve olmuştur insan pekcimri.




Taha 53

Ellezi ceğele lekümül erda mehdev ve seleke leküm fihe sübülev
O'ki yaptı siz'için arz'ı beşik ve açtı size içinde yollar

Ve enzele mines sema'i ma'en.
Ve indirdi semalardan bir su.



Fe ahracna bihi ezvacem min nebatin şetta.

Böylece çıkardık onunla çiftler bitkilerden çeşitli.



Şuara 193.

Nezele bihir rühul eminü.
İndirdi onu ruhul emin.

Bakara 87.

Ve legad ateyna müsel kitabe ve gaffeyna
Ve gerçekten verdik musaya kitabı ve birbiri’ardına’göndrdik

mim beğdihi bir rusüli ve ateyna ğisebne meryemel
ondan sonda elçiler ve verdik isa’oğlu meryem’in

beyyinati ve eyyednahü bi rühıl gudusi .
açık’ ispat ve destekledik onu rühıl gudus ile.

E’fe küllema ca’eküm rasülüm
Ne her'defa getirdiyse bir’elçi



bima la tehva enfüsükümüs tekbertüm.

şeyleri hoğlanmadığı kendilerinin, büyüklendiler.

Fe ferigan kezzebtüm ve ferigan tegtülüne.
Byl. kimisini yalanladınız ve kimisini öldürdünüz.



Şu'ara 75



Gale efe raeytüm ma küntüm teğbüdüne

Dedi gördünüz'mü şeyleri, sizin tabi'olduğunuz.[taptığınız]

Şuara 71


Galü neğbüdü, esnamen fe nezallü lehe ğekifine.
dediler tabi'oluyoruz putlara böylece devam edeceğiz onlara tabi'olmaya.



Şuara 43


Gale lehüm müsa elgu ma entüm mülgune.
Dedi onlara musa parlatın şeyleri siz parlatacak'iseniz

Şuara 44

Fe elgav hıbalehüm ve ğisıyyehüm ve galü bi ğizzeti firğevne inna le nahnül Ğalibune.
Böyl. parlattılar iplerini ve asalarını ve dediler izzeti ile firavnun kessin biz galibgeleceğiz.

Şuara 45


Fe elga müsa ğesahü fe iza hiye telgafü ma ye’fiküne.
Böylece parlattı musa asasını. Yuttuğunda’o şeyleri uydurdukları



Yusuf 50.

Ve galel melikü’tüni bihi felemma ca’ehür rasulü galerciğ ila rabbike
Ve dedi melik getirin onu bylc.sonra geldi’ona elçi dedi’dön rabbine

fes’elhü ma balün nisvetillati gaddağne eydiyehünne. İnne Rabbi bi keydiyehinne ğeliym.
Sor’ona neidi düşünceleri kadınların, doğrayan ellerini.Şüphsz Rabbim hilelerini’onların bilendir.


Yusuf 23.

Ve ravedethülleti hüve fi beytiha ğen nefsihi ve Ğallegatil ebvabe ve galet heyte leke.
Ve çelmeye’çalıştı’onu o beyt’inde nefsini’onun ve sıkıca’kapadı kapıları ve dedi haydi davransana/seninim.

Gale meğezellahi innehü rabbi ahsene mesvay.
Dedi korusunAllh şüphsz’o[kocan] rabbim, güzelKarşılıyor geçimimi.

İnnehü la yüflihuz zalimüne.

şüphsz erişemez’kurtuluşa zalimler.



Şuara 29.


Gale leinittehazte ilahen Ğayri
Dedi şayet’edinirsen bir’ilah benden'başka



le ecğelenneke minel mescünine.

elbette ederim’seni zindandakilerden.





Rum 22

Ve min ayatihi halgus semavati vel erdı

Ve ispatlarındandır yaratılışı semaların hem arzın,


Vahtilafü elsinetüküm ve elvaniküm

farklı’olması lisanlarınızın ve renklerinizin,


İnni fi zalike le ayatil lil ğalimine.

şüphsz bunlarda elbette ispatlar, bilenler’e,


kehf 110.

Gul innema ene beşerum mislüküm yüha ileyye ennema ilahüküm ilahüv vahidün
De sadece ben br.beşerim siz'gibi vahy’olunuyor'bana gerçekten ilahınız ilahdır bir'tek

femen kane yercü liga'e rabbihi felyeğmel ğemelen salihav
fe'kim olsa ister kavuşmayı rabbine,o'zaman amel'işlesin faydalı'iş

ve la yüşrik bi ğibadeti rabbihi ehaden.
ve etmesin'ortak kulluğuna rabbine hiç'kimseyi.



bakara 258



E lem tera ilellezine hacce ibrahime…

Duymadın'mı o’kimse’yi, tartışan ibramim’le



Rahman 33.

…inistedağtüm en tenfüzü min agdaris semavati vel erdı fenfüzü.
..gücünüzYeterse aşıpGeçmeye dan< arzın hem semaların>

La tenfüzüne illa bi süldanin.
Geçemezsiniz hariç süldan ile.[ veri alınmış bilimsel ispat diyebiliriz.]

Yusuf 40.



biha min suldanin

onda dan-suldan (veri'den)



ma teğbüdüne min dünihi

taptığınız şey berisinden[Allah’ın],



illa esmaen semmeytümüha entüm ve abaüküm

sadece isimdir taktığınız'onlara, sizin ve atalarınızın


müşriklerin cisimlere taktıkları isimlerin, gerçeği yansıttığına dair, ipat edilmiş bir veri yoktur.devamında enzelellahü biha min suldanin / indirmemiştir onda bir suldan’dan.





Şura 51.

Ve ma kane li beşerin ey yükellimehüllahü illa vahyen
Ve olmaz bir’beşer’için kendisine'konuşması dışında vahy’etmenin

ev miv verâi hıcabin ev yürsile rasulen
veya arkasından vesilenin veya göndermesi bir’elçi

fe yühıye bi iznihi ma yeşâü, innehü ğeliyyün hekimün
böylece vahy’eder izni’ile dilediği şeyi, şüphesiz’o yücedir hikmet'sahibidir.

Şura 52.

Ve kezalike evhayna ileyke rüham min emrina.
Ve işteböyle vahyettik sana birKomut den

ma künte terdi mel kitabü ve lel imanü
değildin biliyor nedir kitab ve nedir iman.

Ve lakin ceğelnahü nüran nehdi bihi men neşâü min ğibadina.
Fakat yaptıkonu birIşık iletiriz onunla kimseleri dileyen dan-kullarımız

Ve inneke le tehdi ila sıradım müstegıym.
Ve şphz.sen bildiriyorsun yegane yolu dosdoğru.



Bakara 62.

İnnellezine amenü, vellezine
Şphesiz iman’eden kişiler



hadü ven nesara ves sabi’iyne men amene billahi

hadüleri takip’eden ve destekçileri sabi’iler’den iman’edenR Allh’a

vel yevmil ahıri ve ğemile salihan fe lehüm ecruhum ğinde rabbihim
hem ahiret gününe ve yapan iyi’işler böylece onlara mükafat rablerinden.

Ve la havfün ğeleyhim ve la hüm yahzenune.
Ve yok korku üzerlerine ve de onlar üzülmeyecek.



Nebe 31.

inne lil müttegıyne mefazan

kessin muttegiler’e bir’zafer.


Nebe 32.

hadaiga ve eğnaba

bahçeler ve bağlar

Nebe 33.

ve kevaağibe etraba

ve gelişmiş yaşıtlar


Nebe 34. ve ke’sen dihagan

ve kadehler dolu’dolu

Nebe 35.

la yesmeğüne fiha laĞvev ve la kizzaba

işitmezlar orada boşsöz ve de yalan


Nebe 36.



cezaem mir rabbike ğedaen hısaban

karşılığı rabbinden bağış yeterli

Nebe 37.


rabbis semavati vel erdı ve ma beynehümer
rabbi semaların hem arzın ve arasındakilerin.



rahmani la yemliküne minhü hıdaba

Rahmana edemezler cesaret ondan konuşmaya

Nebe 38.


yevme yegumur rühu vel melaa’iketü saffan.
Ogün kıyama’geçer ruh hem melaik saf’saf.



Nebe 33 ayetinde olan kevağibe’nin gelişmiş anlamında olduğunu düşünmekteyim. birde etraba kelimesi var.meal yazan yaşıtca büyüklerimiz, buna dişil takısı vermeleri kendi kişisel yansımaları sebebiyledir. Kendi yorumudur. Çünkü etraba’nın anlamında akran, yaşıt, çağdaşı olmak var fakat dişil vurgusu yok. Kevağibe’nin gözalıcı olması, görkemin cazibesine yönelik olmalıdır.Burada kimi insan düşüncesine ilk olarak, nasıl oluyorda, cinsellik geliyor? anlamış değilim.





Yusuf 5.



Gale ya büneyye la tagsus rü’yake ğela ihvetike fe yekidü leke keydan.

Dedi ey oğulcuğum anlat’ma rüyanı kardeşlerine böylc. kurarlarSana birTuzak.



İnneşşeydane lil insani ğedüvvüm mübinün.

gerçektnŞeydan insanlara düşmandır besbelli.



Yusuf 6.



Ve kezalike yectebike rabbüke ve yüğellimüke min te’vilil ehadisi.

Ve işteböyle seçecekSeni rabbin ve öğretecekSana dan-yorumun olayların.



Ve yütimmü niğmetehü ğeleyke ve ğela ali yeğgube kema etemmeha

Ve tamamlayacak nimetini üzerine ve nesline yakubun nitekim tamamlamıştı



ğela ebeveyke min gablü ibrahime ve ishaga .

üzre/karşı atalarının önceden ibrahime ve ishaga.



İnne rabbeke ğelimün hakimun.

Gerçekten rabbin bilendir hikmet(sahibi)dir.



Yunus 100.



Ve ma kane li nefsin en tü’mine illa bi iznillahi .

Ve olmaz 1kişiİçin imanEtmesi olmadıkça izniAllahın.



Ve yecğelür ricse ğelellezine la yeğgılune.

Ve belaEder pisliği kişilere aklınıkullanmayan.



Yunus 101.



Fe hel yentezırune illa misle eyyamillezine halev min gablihim.

Ohalde mı-bekliyorlar başkasını benzerinin çeğlarınıKişilerin geçmişOlan kendilerindenÖnce.





Gul fentezıru. inni meğeküm minel müntezırin(e)

De öyleyseBekleyin. gerçektenBende beraberSizile lerdenim-bekleyen.



Bakara 115.



Ve lillahil meşrigu vel maĞribü fe eyne ma tüvellü fe semme vechüllahü.

Ve Allhındır doğu hem batı böylc nereye dönerseniz böylc orası AllhınYüzü.



İnnellahe vasiğün ğelimün.

gerçktnAllah kuşatandır bilendir.(bilgiyi)





bakara 142.



Seyegulüs süfeha’ü minen nasi ma vellahüm ğen gıbletihimüllezi.

Diyecekler aptallar insanlardan nedir çevirenOnları den-gıbleleriKişilerin



kanü ğeleyha.

oldular üzerineOnun.



Gul lillahil meşrigu vel maĞribü. Yehdi mey yeşa’ü sıradım müstegıym.

De allhındır doğu hem batı. İletir kişiyi (nesneyi) dileyen, yola dosdoğru.



Bakara 177.



Leysel birra

Yoktur/değildir, erginlik/gerçeklik



en tüvellü gıbelel meşrigı vel maĞrigı ve lakinnel birra men amene billahi.

çevirmeniz tarafına/yönüne doğu hem batı ve fakat erginlik kişi imanEtmesi allh’a.



Vel yevmil ahıri vel mela’iketi vel kitabi ven nebiyyine .

Hem günü ahırete hem melaikeye hem kitaba hem nebilere.



Ve a’tel mâle ğela hubbihi zevil gurba vel yetama vel mesakine

Ve vermesi malını, rağmen sevmesine, yakın akrabaya hem yetime hem işsizlere



vebnes sebili ves sailine ve firrigabi.

kalmışlara yolda hem çaresizlere/isteyenlere ve esirlere.



Ve egames salate ve a’tez zekate .vel müfüne bi ğehdihim.

Ve işlemesi salatı ve vermesi zekatı.hem yerinegetiren sözleşmelerini.



İza ğahedü. Ves sabirine fil be’sa’i ved darra’i ve hıynel be’si.

Sözleştiklerinde.hem sabreden da-sıkıntı hem hastalıkta ve kızışan savaşta. (kızıştığındaSavaş)



Üla’ikellezine sadegu. Ve üla’ike hümül müttegune.

işteBuKişiler sadıklar.ve bunlar onlardır(ta’kendileri)takvaSahipleri.





Nur 25.



Yevme iziy yüveffihimüllahü dinehümül hagga ve yeğlemüne ennellahe hüvel haggu mübiyn.

Ogün eksiksizVerecektirAllahOnlara dinleriniOnların gerçek ve bilecekler, çünküAllh o gerçeğin besbelli



Nur 32.



Ve enkihul eyama minküm ves salihıyne min ğibadiküm....…

Ve nikahlayın bekarları sizden ve salihleri, dan-hizmetiniziYapanlar....…



Nur 3.



Ezzani la yenkihu illa zaniyeten ev müşriketen.

zinaEdenErkek nikahlayamaz'o dışında zinaEdenKadın vya birMüşrikKadın.



Ve vazzaniyetü la yenkihuha illa zanin ev müşrikun.

Ve zinaEdenKadın nikahlayamaz'onu dışında zinaedenErkek vya birMüşrikErkek.



Ve hurime zalike ğelel mü’minin.

Ve haramdır bu, üzere müminler.



kehf 86.

hatta iza beleĞa maĞribeşşemsi vecedeha teĞrubü fi ğeynin hamietiv ve vecede ğindeha gavmen.
nihayet ulaştığında battığıYereGüneşin bulduOnu batarken deliğe karabalçıklı ve buldu yanındaOnun 1halk.

gulna ya zelgarneyni imma entü ğezzibe ve imma en tettehıze fiyhim hüsna(n).
dedik ey zelgarneyn ister cezalandırabilirsin ve ister davranabilirsin onlara faydalıca.



kehf 83.

ve yes elüneke ğen zilgarneyn. gul se etlü ğaleyküm minhü zikran.
ve soruyorlarSana den-zilgarneyn. de anlatacağım üzerinize ondan hatırlayacak.



Hagga 3.



Ve ma edrake mel haggatü.
Ve bilirmisin neOlduğunu kaçınılmazOlanın.

Müddesir 27.



Ve ma edrake ma segaru.
Ve bilirmisin neOlduğunu segarın.

Mürselat 14.



Ve ma edrake ma yevmül fadli.
Ve bilirmisin neOlduğunu ayırımGününün.



İnfidar 17.

Ve ma edrake ma yevmüd dini.
Ve bilirmisin neolduğunu gününün din.

İnfidar 18.



Sümme ma edrake ma yevmüd dini.
Sonrasını bilirmisin neolduğunu din gününün.

Müdafaffin 8.



Ve ma edrake ma siccinü
Ve bilirmisin neolduğunu siccinin.



Müdafaffin 9.



Kitabüm mergumu.
Birkitapdır dikkatliYazılmış.



Tarık 2.

Ve ma edrake med darigu.
Ve bilirmisin neolduğunu tarıkın.



Tarık 3.

En necmüs sagıbu.
Bir yıldızdır delen. [şu'anki düşüncem, ışığıyla karanlığı delen olduğudur]

Beled 12.



Ve ma edrake mel ğegabetü.
Ve bilirmisin neolduğunu akabenin.



Gadr 2.



Ve ma edrake ma leyletül gadri.
Ve bilirmisin neolduğunu gadrin.

Gariğe 3.



Ve ma edrake mel gariğetü.
Ve bilirmisin neolduğunu garianın.

Hümeze 5.



Ve ma edrake mel hudametü.
Ve bilirmisin neolduğunu hudamenin.



Hümeze 6.



Narullahil mugadetü.
AteşidirAllahın tutuşturulmuş.



Hümeze 7.



Elleti teddaliğü ğelel ef’ideti.
[varlıklara] Ulaşandır e’kadar-yüreklere.



Fil 1.



Elem tera keyfe feğele rabbüke bi eshabil fil.Görmed'inmi nasıl yaptı rabbin ashabını/ordusunu fil.şeklinde bir soru değildi, bunlar. ve bu durumda, meal çeviriler şöyle olmalıdır.



Ve ma edrake mel hudametü.


Ve bil'e'bilecekmisin neolduğunu hudamenin.

Müdafaffin.

18.

Kella inne kitabel ebrari, le fi ğiliyyine.
HayırHayır şüphesiz kitabı iyilerin, elbette iliyyun’da.

19.

Ve ma edrake ma ğiliyyune.............19.Ve bil’e’bildinmi/ kavrayabildinmi nedir iliyyun.

20.Kitabüm mergumun.........................21.Yeşhedühül mügarrabüne.
20.BirKitabdır dikkatleYazılmış............21.TanıkOlduğu yaklaştırılmışların

Müdafaffin.

7. Kella inne kitabel füccari le fi siccinin.
HayırHayır şüphesiz kitabı kötülerin, elbette siccin’de.

8.Ve ma edrake ma siccinün...................8.Ve bil’e’bildinmi/ kavrayabildinmi nedir siccin.

9. Kitabüm mergumun...........................10. Veylül yevmeizil lil mükezzibine.
9.BirKitabdır dikkatleYazılmış................10.Vayhaline o’gün yalanlayanlar’ın



Nuh 25.



Mimma hadıy atihim uĞrigu fe üdhılü naran.

ŞeyRden hatalarıKendi, boğuldular böylece atıldılar ateşe.



Fe lem yecidü lehüm min dünillahi ensara

Böylece bulamadılar kendilerine berisindenAllh’ın yardımcılar.



Nuh 26.



Ve gale nuhur rabbi la tezer ğelel erdı minel kafiriyne deyyara.

Ve dedi nuh rabbim bırakma yerkürede kafirlerden gezipdolaşacak.



Nuh 27.



İnneke in tezerhüm yüdıllü ğibadeke ve la yelidu illa faciran keffara.

Şphsz.Sen bırakırsanOnları saptırırlar kullarını ve de doğurmazlar başkasını, suçluluğa inkarcı.



Nuh 28.



Rabbi-Ğfirli ve li valideyye ve li men dehale beytiye mü’minev.

RabbimAffetbeni ve ana-babamı ve kişileri, giren sistemime inanıpta..



ve lil mü’minine vel mü’minati .Ve la tezidiz zalimiyne, illa tebaran

ve müminErkekRi hem müminKadınRı. Ve de artırma zalimlere, dışında perişanlık.



Bakara 127.



Ve iz yerfeğü ibrahümül, gavağide minel beyti ve ismağilü.

Ve o’an yükseltiyordu İbrahim, temellerini lerinden-sistem ve İsmail.[ile]



Rabbena tegabbel minna. İnneke entes semiğül ğelimü.

Rabbimiz kabulet bizden. ŞüphszSen sensin işiten bilen.



Hacc 26.



Ve iz bevve’na li ibrahime mekanel beyti

Ve o’an hazırlamıştık içinİbrahim mekanını'Sistemin



El la tüşrik, bi şey’ev ve dahhir beytiye.

Diye ortak'etmeyin, birşey ile, ve temiztutun sistemi(mi).



Liddaifine vel gaimine ver rukkeğis sücudi.

Birkesime hem dolaşanlara hem ruküedenlere secdeyi./secdeye.

Yasin 50.



Fela yestedıyğüne tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciğüne.

Artık güçleriYetmez vasiyete ne de ailelerine dönebilirler.



Yasin 51.



Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilüne.

Ve üfürülür sur’a böylece o’an onlar kabirlerinden e’doğru-rablerine koşuyorlar.



Yasin 52.



Galü ya veylena mem beğesena mim mergadina.

Derler vayBize. Kim kaldırdıBizi kabirlerimizden.



Haza ma veğder rahmanü ve sadegal murselüne.

Bu şeydir vaat ettiği rahmanın ve doğruDemiş gönderilenler.



Yasin 53.



İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm cemiğül ledeyna muhdarune.

Kessin olmuştu, sırf çığlık tek, böylece o’an onlar topluca hzurumuzda hazırEdilmişler.



Yasin 54.



Fel yevme la tüzlemü nefsün şey’ev

Böylece bugün, edilmezHaksızlık bir şeyin, [hiçbirşeyden haksızlık edilmez.]



ve la tüczevne illa ma küntüm teğmelüne.

Ve görmeyeceksiniz, sırf şeyleri, olduğunuz yapmış.[yaptıklarınızı bulacaksınız o’kadar.]



Enbiya 52.

İz gale li ebihi ve gavmihi. Ma hazihit
O’an dedi babasına ve halkına. Bu’şeyler nedir.

Temasilülleti entüm lehe ğekifüne.
Heykeller’ki siz onlara tapıyorsunuz.





Haşr 21.

Lev enzelna hazel gur’ane ğela cebelil le raeytehü
Eğer indirsek bu gur’anı dağÜzre/birDağa düşünürdün/görürdünOnu

haşiğem mütesaddiğem min haşyetillahi.
haşyetDuymuş parçalanmış haşyetindenAllahın.

Ve tilkel emsalü nadribüha lin nasi leğellehüm yetefekkerune.
Ve bu misalleri koyuyoruz insanlara umulurki düşünüpAnlarlar.

Haşr 22.

Hüvallahüllezi la ilahe illa hüve. ğelimül Ğaybi veş şehadeti. Hüver rahmanür, rahiymü.
O'Allahdır’ki yok ilah sadece o[var]Bilendir görünmeyeni ve görüneni. O merhametlidir, ebediMerhametlidir.

Haşr 23.

Hüvallahüllezi la ilahe illa hüve. El melikül guddusüs selamül mü’minül
O Allahdır’ki yok ilah sadece o[var]Egemendir tamTemizdir esenliktir güvenSağlayıcıdır

müheyminül ğezizül cabbarul mütekebbiru.
görüpGözetendir güçlüdür büyüklükSahibidir.

Sübhanellahi ğemma yüşriküne.
İhtiyaçsızdır şeylerden ortakEdindikleri

Haşr 24.

Hüvallahül haligul bâriül müsavviru lehül esmaül hüsna.
O Allahdır yaratan biçimlendiren tasarlayan onundur isimlerEnFaydalı.

Yüsebbihu lehü ma fis semavati vel erdı. Ve hüvel ğezizül hakimü.

TesbihEder onu şeyler semalarda hem arzda.ve o güçlüdür hikmetSahibidir.

Abese 24.



Felyenzuril insanü ila dağemihi

BylceBaksın insan yiyeceğine.



Taha 97.



Gale fezheb fe inne leke fil hayati en tegule la misase.

Dedi defol bylce kessinSen da-hayat demendirBana yokTemas.



ve inne leke mevğidel len tunlefehü

ve kessin sana belirlenmişGün cayamayacağın



venzur ila ilahikellezi zalte ğeleyhi ğekifan.

bak ilahına’da’ki olduğun üzerine tapınmakta.



le nüharrigannehü sümme le nenfisennehü fil yemi nesfan

yakacağızOnu sonrası elbette savuracağızOnu nil’de külOlarak



bakara 50.



Ve iz feragna bikümül bahra fe enceynaküm ve aĞragna ale firğevne

Ve o’an yarmıştık sizİçin denizi kurtarmıştıkSizi ve boğmuştuk kuvvetRini firavn’nun.



ve entüm tenzurune.

ve siz bakarken.

beyt ayetleri

Hud 114



Ve egımıs salate darafeyin nehari ve zülefan minel leyli.

Ve işleyin salatı ikiTarafında gündüzün ve erkenSaatlerinde gecenin.



İnnel hasenati yüzh****s seyyiat. Zalike zikra lizzakirin.

Çünkü iyilikler giderir kötülükleri. İştebu zikr hatırlayanİçin.



Hicr 82

Ve kanü yenhıtune minel cibali büyüten aminin(e).

Ve oldular oyupYapıyor dağlardan beyt’ler güvenli.



Kasas 12.

Ve harramna ğeleyhil meradığe min gablü fe galet hel edüllüküm.

Ve yoksunBıraktık üzerine sütannelerini önceden dedi göstereyim’miSize

ğela ehlibeytiv yekfulunehü leküm ve hüm lehü nasihun(e).

üzre 1aile, bakımınıÜstlenecekOnu sizİçin ve onlar onu eğiitipYetiştirecek.

Nuh 25.

Mimma hadıy atihim uĞrigu fe üdhılü naran.

ŞeyRden hatalarıKendi, boğuldular böylece atıldılar ateşe.

Fe lem yecidü lehüm min dünillahi ensara

Böylece bulamadılar kendilerine berisindenAllh’ın yardımcılar.

Nuh 26.

Ve gale nuhur rabbi la tezer ğelel erdı minel kafiriyne deyyara.

Ve dedi nuh rabbim bırakma yerkürede kafirlerden gezipdolaşacak.

Nuh 27.

İnneke in tezerhüm yüdıllü ğibadeke ve la yelidu illa faciran keffara.

Şphsz.Sen bırakırsanOnları saptırırlar kullarını ve de doğurmazlar başkasını, suçluluğa inkarcı.



Nuh 28.



Rabbi-Ğfirli ve li valideyye ve li men dehale beytiye mü’minev.

RabbimAffetbeni ve ana-babamı ve kişileri, giren sistemime inanıpta..

ve lil mü’minine vel mü’minati .Ve la tezidiz zalimiyne, illa tebaran

ve müminErkekRi hem müminKadınRı. Ve de artırma zalimlere, dışında perişanlık.

Bakara 127.



Ve iz yerfeğü ibrahümül, gavağide minel beyti ve ismağilü.

Ve o’an yükseltiyordu İbrahim, temellerini lerinden-sistem ve İsmail.[ile]

Rabbena tegabbel minna. İnneke entes semiğül ğelimü.

Rabbimiz kabulet bizden. ŞüphszSen sensin işiten bilen.



Hacc 26.

Ve iz bevve’na li ibrahime mekanel beyti

Ve o’an hazırlamıştık içinİbrahim mekanını'Sistemin

El la tüşrik, bi şey’ev ve dahhir beytiye.

Diye ortak'etmeyin, birşey ile, ve temiztutun sistemimi.



Liddaifine vel gaimine ver rukkeğis sücudi.

Birkesime hem dolaşanlara hem ruküedenlere secdeyi./secdeye.

Kasas 28.

Gale zalike beyni ve beyneke. Eyyemel eceleyni gadaytü fe la ğüdvane ğeleyye.

Dedi iştebu benile senArasında. Hangisi(ni) süreyi böylc yok düşmanlık banaKarşı.

Vallahü ğela ma negulu vekil(ün).

VeAllh, şeylere karşı dediğimiz, vekildir.

Nisa 3.

Ve in hıftüm ella tugsidü fil yetama

VeEğer korkarsanız adilDavranama’maktan yetimler’de



fenkihü ma dabe leküm minen nisa’i

nikahEdin şeylerde hoşaGiden sizin, kadınlardan

mesna ve sülase ve rubağe.

İkişer ve üçer ve dörder.



Fe in hıftüm ella teğdilü fe vahıdeten ev ma meleket eymanüküm.

Böylc.Eğer korkarsanız adilDavranama’maktan veya elinizin altındakileri.

zalike edna ella teğülü.

İştebu dahaUygun sapmamanıza.

Enbiya 52.
İz gale li ebihi ve gavmihi. Ma hazihit?
O'an dedi babasına ve halkına. Bu’şeyler nedir?

Temasilülleti entüm lehe ğekifüne.
Heykeller’ki siz onlara tapıyorsunuz.

Sebe 15-

Le gad,, kane li sebein,, fi meskenihim,, ayeh.(ayetün)
Yok’şüphe,,için sebeliler,, lerinde

Cennetani,, ğen’yeminiv ve şimal.(şimalin)***************** Küllü mir’rizgı Rabbiküm,, veşküru leh.
Bostanlık’vardı,, uzanan’sağ’kısmın ve sol’kısmın. ************Yiyin rızg>ını Rabbinizin,, veşükredin ona.

Beldetün dayyibetüv ve Rabbüm Ğafur.
BirÜlke ÇokHoş ve veBirRab ÇokBağışlayan



Vakıa 7----** Ve küntüm ezvacen selaseh.(selaset’en)
********** Ve olacaksınız sınıflanmış üç çift.

8-******** Fe eshabül meymeneti,, ma eshabül meymeneh.(meymeneti)
********** İşte ashabı sağkısmın,, ne demek ashabı sağkısmın.

9*********Ve eshabül meş’emeti,, ma eshabül meş’emeh.(meş’emeti)
**********Ve ashabı solkısmın,, ne demek ashabı solkısmın.

10--******Ves’sabigunes sabigun.
*********Gidenler önden’önden ilerleyenler.

11-***** Ülaa’ikel mugarrabün.
******* Onlardır yakınlaşanlar.

12-***** Fii cennatin neğiym.
-******* Cennetlerde nimet’dolu.


Vakia 38 ------ Li eshabil yemiyn
----------------insanları için sağkısım(ında) olan.

39- sülletüm minel evveline
-----birçok öncekilerden

40 - ve sülletüm minel ahıriyn
----- ve birçok sonrakilerden

41- ve eshabüş şimali, ma eshabüş şimal
--- ve insanları solkısmın, ne demek insanları solkısmın.

Araf 17-- sümme le atiyennehüm,, mim beyni eydihim ve min halfihim
--------- Sonra elbette sokulacağım’onlara,, önlerin’den’onların ve arkalarından’onların

ve ğen eymanihim ve ğen şemaillihim,, ve la tecidü ekserahüm,, şakiriyn.
ve sağ’kısımlarından’onların ve sol’kısımlarından’onların,, ve de bulamayacaksın coğunu’onların,,şükreden.


Nahl 48 Evelem Yerav ila ma,, halegallahü min’şey-iy,, yetefeyyeü zılalühü ğenil yemin-i veş şemail-i,, süccedel lillehi,, ve hüm dahırün.

Bakmadılar’mı şeylere,, yarattığıAllah’ın her şey’den,, dönüyor gölgeleri sağ’kısmına ve sol’kısmına,, secdeler’halinde Allah’a,, ve onlar sürünerek.


Gaf 17 iz,, yeteleggal müteleggıyani,, ğenil yemin-i ve ğenş şimal-i gağid.
Çünkü,, yapmaktadır kayıt iki’görevli,,sağ’kısmına(ında) ve sol’kısmına(ında) oturmuş.

Mearic 37 ğenil yemin-i ve ğeniş şimal-i ızin
Sağ’kısmı(ında) ve sol’kısmı(ında) bölükbölük-(etraflıca)

Hagga 19.
Fe emma men,, ütiye kitabehü bi yeminihi,, fe yegulü haa,, ümüug’raü kitabiyeh.
İşte o’zaman kimse,, verilmiş/Erdirilmiş kitab’a sağ’kısmıyla ,, Der işte alın,, oku’yun kitabımı.

Hagga 25.
Ve Emma Men,, Ütiye Kitabehü Bi Şimalihi,, Fe Yegulü, Ya Leyteni Lem Üte Kitabiyeh.
Ve amma kimse,, verilen kitabı solkısmına,, o’zaman der, keşke bana verilmeseydi kitabım.

Saffat 28.
Galü inneküm küntüm te’tünena ğenil yemiyn.
Derler,doğrusu siz geliyordunuz,, sağ’kısıma.

Beled 19 – 20
Vellezine,, keferu bi ayatina,, hüm eshabül meş’emeh. (meş’emeti)
Kimseler,, inkar’eden ayetlerimizi,, onlardır insanları sol’kısmın.

Aleyhim narüm,, müsadeh.(müsadetün)
Üzerlerine (gelecek) onların bir’ateş,, kapıları’kapatılmış.



Saffat 93

FeraĞa ğaleyhim darbem bil yemin

Bunun’üzerine onlara darp’için sağ’kısmı ile.

Müddesir 39

İlla,, eshabel yemin.

Hariç,, insanları sağ’kısmı(n)



İnşikak 7 Fe emma men Ütiye,, kitabehü bi,, yeminih.
O’zaman kime verilirse/eriştirilirse,, kitabı kendi,, sağ’kısmının.

Taha 17----------******Ve ma Tilke,, bi’ Yemini’KE ya Müsa.
********************Ve şey Nedir,,sağkısmı’nın O’ Ey Musa.

Taha 69 -------********* Ve elgı ma,, fi yemini’ke,, telgaf ma,, saneğü.(v)
*********************Atıver şeyi,, sağkısmın’da’O,, yutsun şeyleri,, yaptıkları.

İnnema,, saneğü,, keydü sahir.(in)***************** **Ve la,, yüflihüs sahiru,, haysü eta.
Çünkü aslında, yaptıkları,,düzenidir sihirbazın.**********Ve de,, iflah olmaz büyücü,, nereye varsa.


Taha 80-******************Ya beni ısraile gad enceynaküm min ğedüvviküm,,
*************************Ey israiloğulları kurtarmıştık sizi düşmanlarınızdan,,

Ve Vağednaküm canibed Duril Eymene,, ve Nezzelna,, ğaleykümül,, Menne ves Selva.
Ve Vaad’ettiksize tarafını Turun Sağkısmını,,ve İndirdik,,üzerinize,, Kudret’helvası ve Bıldırcın’eti.



Meryem 52

Ve nadeyna’hü,, min canibid,, Duril Eymeni,, ve garrabnahü,, neciyya.(n)
Ve’seslenmiştik onu, dan>tarafın,,Turun Sağkısmın ve yakınlığaEriştirdik’onu samimi/özel’konuşmaya



Sağ beyin örneği.

Üreticilik karakteri sağ beyindedir. Karşılıklı düşünceye ve sorgulamaya meğil ettirir.
Sosyal kaynaşma çabasından ürkmektense,, sağlayıcı’lık örnekleri verir.
Edilgen değildir, oluşturucu’dur. Sorgulayan sağ beyin örneği güdülmez.,, sürüden ayrılır.
Sağ beyin örneğinde,, etki tepki doğuruyor. Sorumluluktan dolayı paniklik göstermez.
Solbeyin kısmı,, gerçek hali ne ise olayın,, olduğu gibi onu ele alır.

Sağbeyin’örneğinde,, yeni bir gruba uyum sağlamak kolay olmaz.
Sol beyin örneği ise,, zorluk yaşamadan uyum sağlar. bunun sebebi ,, Sağ beyin örneğinin,, içinde bulunduğu ortamı değiştirme çabası’dır.

Sol beyin kuralları bilmek ve ona göre davranmak ister.
eğer kural yoksa,, kendileri’nin kural koyup,, uygulamaya sokmaları bir ihtimal’den öteye geçemez.
Neye göre kural koyacakları konusu,, derin bir farklılık göstergesidir- ki,, batı ve doğu arasındaki çağdaş yaşam seviyeleri,,
bir bakıma, kim ?,, beyninin hangi kısmını önde tutup, kural koyuyor olduğunun belirtisini veriyor.

Kurallara uymayan sağ beyin aynı zamanda daha oluşturucu / teşkil edici ve duygusaldır.
Duygular sağ tarafta işleme konulduğu için, duygusal olarak yaşanan olayları, hatırlamakta daha başarılı olan,, Sağbeyin örneği’dir.

Sol beyin örneği

Kurallar ile ilgilenir. Hatta kurallara uymakla robot olur. Kendine hükmedileni yapar.
Sorgulama yapmadan, uygulama işleyen, Solbeyin örneğidir.
(manüple olabilen)Kandırılması kolay olan, yönlendirilebilen, rahatça güdülen tipleme solbeyin öeneğidir.
sosyal kaynaşma eksikliği olan toplumlarda, ilk göze çarpan monotonluk’tur.
Sol beyin örneği kuralcılığı sorgulamaz. Sol beyin örneği edilgendir. sol beyin problem çözemez.Dogma’ya kapılan solbeyin,, merak duygusundan mahrum yaşar. Çünkü merak duygusunu kendisi öldürmüştür.Uydurma olan dogma peşinden sıyrılıp,, sağbeyin çalıştırma ilkeleri peşinde,, çabaya girişmesi halinde kendi yapıp ettiğini ve kendisinin ne anladığını belleğine kaydetmeye başlayacak, ve sağ beyin örneğine ulaşabilecektir. Beynimizin sağ tarafı ancak yapıp yaşadığını ve tam olarak anladığını belleğe kaydetmektedir ve kaydettiklerini uzun yıllar hatırlamakta’dır. Beynimizin sol tarafı ise,, anlamını bilmeden de olsa,, tekrar ile belleğine kaydeder.Ancak bu kayıt sıralı şekilde olur ve sıralı bir şekilde bellekten çağırılır. Bu kayıtların çağrılabilirliği / hatırlanabilirliği sürekli tekrara bağlıdır.Tekrar kesilirse kayıt’da silinir veya geri çağrılamaz, hatırlana’bilirliği olmaz.Eğmek ve itmek anlamında Eğitim yapan,, sol beyin örneğidir.Solbeyin örneği edilgen davranır,, haberi olupta, haber’sizmiş gibi yapan tiplemeleri hatırlayın.Batı emperyalizmi,, edilgen toplumu çok sever. Onları liğme liğme etmeye bayılır.Soyut ve Somut’un, öğüt kitabındaki anlatımı'nın, farklı şekillerde anlatılıyor.Kur’an,,(öğütKitabı) somut ve soyut olayları aynı kalıpta anlatmıyor.Kimilerinin deyimiyle, Kur’an-da mecaz anlatım vardır, şeklindeki yorumlardan rahatsızım.Çünkü Kuran’da mecaz ifadesi olamaz. Çünkü şiir kitabı değildir.Oysa mecaz sanatı, şiir’in ayrılmaz bir parçasıdır.


Meş’emet ,, SOLkısım ,, SOYUT anlamda.
Meymenet ,, SAĞkısım ,, SOYUT anlamda.

Şimal ,, SOLkısım ,, SOMUT anlamda.
Yemin ,, SAĞkısım ,, SOMUT anlamda



Kalem 17.
İnna belevnahüm kem a belevna eshabel cenneti. İz egsamü le yasrimünneha musbihıyn.
Şphesiz sınadıkonları gibi sınadığımız sahipleri bahçe.hani ant'etmişlerdi döşüreceklerine'mahsulü sabaha'çıkınca.

Kalem 20.
Fe esbehat kes sarim.
Böylece bahçeoldu döşürülmüş.

Kalem 26.
Felemma raevha galü inna le’daallün.
Vakitte’o bahçeyi gördükleri dediR şüphesizBiz şaşıranlarızYolunu

Neml 60.
Emmen halegas semavati vel erda ve enzele leküm mines semaa’i maen.
Yoksa yaratanmı semaRı hem arzı ve indiren size dan

Fe embetna bihi hadaiga zate behceh[behcetin]
Böylece yetiştiriyoruz onunla bahçeler görkemli.

Ma kane leküm en tümbitü şeceraha,, e ilhüm meğellah,, Bel hüm gavmüy yağdilün.
İmkan'olmayan'size yetiştirmenize ağacını'onun,,ilahmıvar Allaha,,Hayır onlar birHalk sapkın[yoldançıkan]



Sebe 16.
Fe eğradü fe erselna ğaleyhim seylel ğerimi ve beddelnahüm bi cenneteyhim cenneteyni
Artık yüzçevirdiler böylece gönderdik üzerlerine seliniarim ve çevirdik’onların iki'cennetlerini iki'cennete

zevatey ükülin hamdıv ve esliv ve şey’im min sidrin galil.
bulunan buruklu ve ılgınlı ve bir şey sidrinağacından çokaz.

Bakara 266.
E yeveddü ehadüküm en teküne lehü cennetüm min nahıyliv ve eğnabin,, terci min tahtihel enheru lehü,, fihe
İster'mi hiçbiriniz sizden ki olsun onun birCenneti dan

min küllis semereti ve esabehül kiberu ve lehü zürriyyetün duğefaü.
den

fe esabeha iğsarun fihi marun fahteragat.
böylece isabet'etsin'ona kasırga içinde ateşolan böyleceYanıversin.

Abese.
29 Ve zeytünev ve nahla .**30 ve hadaiga Ğulba
29 Ve zeytinler ve hurmalar.**30 ve bahçeler AğaçlıGürÇimenli

31 ve fakihetev ve ebba. *** 32 metağel leküm ve li enğamiküm.
31 ve meyveler ve sebzeler.***32 beslenmenize sizin ve için hayvanlarınız

Kalem 19.
Fedafe ğaleyha taifüm mir rabbike vehüm naimün.
Sardı orayı birafet den

Şuara 147.
Fi cennaativ ve ğüyun.
De

Sebe 15.
Le gad kane li sebein fi meskenihim ayeh.[ayetün]
Yokşüphe vardır sebeliRin yurtlarında ayet/ispat.

Cennetani ğey yeminiv ve şimalin külü mir rızgı rabbiküm veşkürü leh.[lehü]
İkicennet ki sağlı ve sollu yiyin dan

Beldetün tayyibetüv ve rabbün Ğafur.
Birülke çokHoş ve birRab bağışlayan.

Şuara 57.
Fe ehracnahüm min cennativ ve ğüyun.
Böylece çıkardıkonları den

Şuara 134.
Ve cennativ ve ğüyun.
Ve cennetR ve pınarR.

Araf 31.
Ya beni ademe hüzü zineteküm, ğinde külli mescidiv ve külü veşrabü ve la tüsrifü innehü la yühıbbül müsrifiyn.
Ey’adem’oğulRı giyinin zinetRinizi, tümünde mescidin ve yiyin için ve de israf’etmeyin çünkü’o sevmez israf’edenleri.



Yusuf 76.

Fe bede’e bi evğiyetihim gable viğa’i ehıyhi
BaşladıAramaya ötekilerini, YüklerindenÖnce, kardeşinin [kardeşinin yükünden önce, ötekileri’nin yükünü aradı]

sümmestahraceha min viğa’i ehıyhi. Kezalike kidna li yusüfe.
sonundaÇıkardı o’kabı, yükünden kardeşinin. işteBöyle çareyiÖğrettik yusufİçin.

Ma kane li ye’huze ehadü.
Yoktuİmkanı almasıİçin birisini/kardeşini.

Fi dinil meliki illa ey yeşa’ellahü.
DinineGöre melikin, hariç dilemesiAllahın. [egemen hukuk yasaları’na göre]

Nerfeğü daracatim men neşa’ü.
Yükseltiriz derecelerle dileyenKimseyi

Ve fevga külli zi ğilmin ğelimün.
Üstünde her bilgiSahibinin birBileni.



Nisa 101.



Ve iza darabtüm fil erdı fe leyse ğeleyküm cünahün en tegsuru mines salati

Ve darab’dığınızda arz’da byl.olmaz üzerinize sorumluluk kısaltmanızdan lardan salatlar



İn hıftüm ey yeftinekümüllezine keferu.

Eğerkorkarsanız kötülükYapmalarına inkarEdenlerin



İnnel kafirine kanü leküm ğedüvvüm mübinan.

Çünkü inkarEdenler oldu sizin düşmanınız besbelli.



Nisa 102.



Ve iza künte fihim fe egamte lehümüs salate feltegum daifetüm minhüm meğeke

Ve olduğunda içlerinde işletiverdiğinOnlara salatı, dursun birKesim onlardan beraberindeSenin





Vel ye’huzu eslihatehüm .fe iza secedü felyekünü miv veraiküm.

Hem alsınlar silahlarını bylce secdeYaptıklarında bylce.Olsunlar arkanızdanGelen.



Velte’ti daifetün uhra lem yüsalli fel yüsalli meğeke vel ye’huzu hızrahüm,

veGelsin birKesim başka,salatEtmemiş bylce salatEtsinler beraberSenle alsınlar önlemlerini.





Ve eslihatehüm. Veddellezine keferu lev taĞfülune ğen eslihatiküm ve emtiğetiküm

Ve silahlarını. arzuEderKimseler inkarEden UmursamazOlsanız silahlarınızdan ve eşyalarınızdan





fe yemilüne ğeleyküm meyletev vahideten. Ve la cünaha ğeleyküm in kane bi küm ezem min medarin

bylce baskınYapsalarÜzerinize baskınla Ani’bir. VeYok sorumluluk üzerinize eğer olsa sıkıntı yağmurdan



ev küntüm merda en tedağü eslihateküm.ve huzu hızraküm.

Veya olduysanız hasta bırakmanızda silahlarınızı ve alınız önlemlerinizi.



İnnellahe eğede lil kafirine ğezabem mühiynan.

çünküAllah hazırlamıştır e-inkarEdenler birAzap alçaltıcı.



Nisa 103.

Fe iza gadaytümüs salate fezkürullahe

Bylce bitirdiğinizde salatı umursayıpHatırlayınAllahı



gıyamev ve gu’ğüdev ve ğela cunibüküm. Fe ized me’nentüm fe egıymüs salate.

Ayaktayken ve otururken ve sorumluluğaKarşı.bylce güvenliğiSağladığınızda işleyin salatı.



İnnes salate kanet ğelel mü’minine kitabem mevguta.

Çünkü salat olmuştu mümünlerÜzre birKitap zamanlı.



Tevbe 84.

Ve la tüsalli ala,, ehadim minküm mate,, ebedev ve la tegüm ala gabrih.
Ve de etme’salli hiç,, onlardan ölen,, asla ve de durma(?) hiç gabrih.

Tevbe 108.


La tegüm fihi ebeda, le mescidün üssise, ğalet tagva

Etme’tegüm orada asla, elbette bir’mescid kurulan tagva’üzerine



min evveli yevmin, ehaggu en tegüme, fih.

den-ilk’gün, en’uygundur tegüme, onda.

Fihi ricalüy yühıbbüne ey yetetahheru. Vallahü Yühıbbül Müttahhirin.
Orada adamlar isteyendir temizlenip arınmayı. Allah Sever TemizlenipArınanları.

Maide 12.

Lein egamtümüs salate ve ateytümüz zekate ve amentüm,, bi rusulihi,, veğezzertümühüm …
Fakat egam’ederseniz salatı ve verirseniz zekatı ve iman’ederseniz İleElçilerim veyardım’ederseniz’onlara

Enfal 3.

Ellezine Yügıymünes Salate ve Mimma RazeGnahüm,, Yünfigun.
Kimseler dosdoğru’eden Salatı ve dığımızdan-rızıklandır,harcarlar.



Araf 170.

Vellezine yümessiküne,, bil kitabi ve egamüs salah/ (salate). İnna la nüdıy ğü,, ecral muslihıyn.
Ve’kimseler Sımsıkı'sarılan,,ile kitap ve egam’edenler salatı. Kessin’biz Etmeyiz’Zayi ,, Mükafatı İyi’işlerYapanlara.

sırasız ceviri calismalarim

ankebut 43

Ve tilkel emsalü nadribüha lin nasi

ve bu misalleri koyuyoruz a-insanlar

ve ma yeğgılüha ilel ğelimüne.

anlıyamazlar'onları, hariç bilenler. (sadece bilenler anlar/anlayabilir)

Lukman 29.

E lem tera ennellahe yülicül leyle fin nehari ve yülicün nehare fil leyli

DüşünmezMisin Allah sokuyor/katıyor geceyi gündüze ve sokuyor/katıyor gündüzü geceye

Ve sehhareş şemse vel vel gamera küllüy yerci

Ve buyruğunaAlmış güneşi hem ay’ı her biri hareketEder

ila ecelim müsemmev ve ennellahe bi ma teğmelüne habirun.

dek birsüreye belirlenmiş ve şphszAllah şeylerİle yaptığınızın haberdardır

Fatır 13.

Yülicül leyle fin nehari ve yülicül nehara fil leyli ve sehhareş şemse vel gamera

Sokar/Katar geceyi gündüze ve katar gündüzü geceye ve buyruğunaAlmış güneşi hem ay’ı

Küllüy yerci li ecelim müsemma. Zalikümüllahü rabbüküm lehül mülkü

Her'biri hareketEder birsüreİçin belirlenmiş.işteBudurAllah rabbiniz onun egemenlik

Vellezine tedğüne min dünihi ma, yemliküne min gıdmirin.

veKimseler çağırdığınız berisinden şeylere,sahipDeğiller basitbirNesneye.

Kasas 72.

Gul eraeytüm in ceğelellahü ğeleykümün nehara sermeden ila yevmil gıyameti

De düşünmezmisiniz eğerYapsaAllah üzerinize gündüzü sürekli, dek günü kıyamete

men ilahün Ğayrullahi ye’tiküm bi leylin teskününe fihi efela tübsırune.

hangi İlah hariçAllah getirebilirSize geceyi dinleneceğiniz içinde halen düşünmezMisiniz.

Taha 97_Le''nüharri_ lam'' nun ha ra.

Kasas 72_ Nehar_ nun he ra

Taha 97 de olan, ha sesi veren harf ile Kasas 72 de olan ha sesi veren harf aynı değil, Türkçe yazılışları aynı olsa bile. çünkü kasas 72 de olan Nehar/gündüz, hemzeli he, ile yazılıyorken, kasas 97 de olan ha ise, üzerinde bir’nokta bulunan hı harfinin noktasız olan harfi.Ra harfi ise aynı. Yani demek istediğim nüharri ile nehar kelimelerinin, hareke yapısını kaldırıp okusak bile, aynı anlam elde edemeyiz. Kevser 2 ayetinde olan harfler aynı, sadece harekeleri değişik. V'enhar ile Nühar'ri kelimelerinin harekelerini ortadan kaldırmış olsak aynı anlama ulaşırız.

Nisa 43

Ya eyyühellezine amenü la tagrabus salate ve entüm sükara hatta teğlemü ma tegulüne

Ey[seçkün]kimseler imanEden yaklaşmayın salata ve sizSarhoşken değin bilinceye neDediğinizi

Ve la cünuben illa ğebiri sebilin, hatta teĞtesilü.

Ve’de sorumluyken hariç yoldaolankişi, değin gusledinceye ??

Ve in küntüm merda ev ğela seferin ev ca’e ehadüm minküm minel Ğaidı???

Ve olduysanız hasta veya seferÜzeri veya gelmişse birisi sizden lerden tuvalet

Ev lamestümün nisa’a fe lem tecidü ma’en fe teyemmemü sağiden dayyiben

Veya dokunduysanız kadınlara byl bulamamışsanız su teyemmümEdin toprağa hoş-temiz

Femsehü bi vücuhiküm ve eydiküm. İnnellahe kane ğefüvven Ğafuran.

Meshedin yüzlerinizİle ve kollarınızı. ÇünküAllah olandır affedici bağışlayıcı.

Enfal 11.

İz yüĞaşşikümün nüğase emenetem minhü

O’an daldırmıştıSizi hafifUykuya güvenOlarak ondan

ve yünezzilü ğeleyküm mines sema’i ma’el li yüdahhiraküm bihi

ve indirmişti üzerinize semadan bir’su temizlemesiSizi onunla

ve yüzhibe ğenküm riczeş şeydani ve li yerbida ğela gulubiküm ve yusebbite bihil egdame.

veGidermesi üzerinizden şeytaniPisliği ve güçlendirmesiİçin kalplerinizi ve sağlamlaştırması onunla ayaklarınızı.

Enfal 12.

İz yuhi rabbüke ilel mela’iketi enni meğeküm fe sebbitüllezine amenü.

O’an vahyEtti Rabbin melaike’ye kessinBen beraberim, yüreklendirinKimseleri imaneden.

Seülgi fi gulubillezine keferur ruğbe

Salacağım kalplerindeKimselerin inkarEden dehşet

fadribu fevgal eğnagı vadribu minhüm külle benanin

bly.vurun ütüne boyunları veVurun onlardan her bir parmaklarına.

Enfal 13.

Zalike bi ennehüm şaggullahe ve rasulahü.

İştebu onların başkaldırmalarıİçin Allaha ve Elçisine.

Ve mey yüşagıgıllahe ve rasulehü fe innellahe şedidül ğigabi.

Vekim baş kaldırırsaAllaha ve Elçisine, şüphesizAllah şiddetlidir cezalandırması.

Enfal 14.

Zaliküm fe züguhü ve enne lil kafirine ğezaben nari.

Bu'size böylece tadınOnu ve şphz e-kafirler birAteşAzabı.

Nisa 101.

Ve iza darabtüm fil erdı fe leyse ğeleyküm cünahün en tegsuru mines salati

Ve darab’dığınızda arz’da byl.olmaz üzerinize sorumluluk kısaltmanızdan lardan salatlar

İn hıftüm ey yeftinekümüllezine keferu.

Eğerkorkarsanız kötülükYapmalarına inkarEdenlerin

İnnel kafirine kanü leküm ğedüvvüm mübinan.

Çünkü inkarEdenler oldu sizin düşmanınız besbelli.

Nisa 102.

Ve iza künte fihim fe egamte lehümüs salate feltegum daifetüm minhüm meğeke

Ve olduğunda içlerinde işletiverdiğinOnlara salatı, dursun birKesim onlardan beraberindeSenin

Vel ye’huzu eslihatehüm .fe iza secedü felyekünü miv veraiküm.

Hem alsınlar silahlarını bylce secdeYaptıklarında bylce.Olsunlar arkanızdanGelen.

Velte’ti daifetün uhra lem yüsalli fel yüsalli meğeke vel ye’huzu hızrahüm,

veGelsin birKesim başka,salatEtmemiş bylce salatEtsinler beraberSenle alsınlar önlemlerini.

Ve eslihatehüm. Veddellezine keferu lev taĞfülune ğen eslihatiküm ve emtiğetiküm

Ve silahlarını. arzuEderKimseler inkarEden UmursamazOlsanız silahlarınızdan ve eşyalarınızdan

fe yemilüne ğeleyküm meyletev vahideten. Ve la cünaha ğeleyküm in kane bi küm ezem min medarin

bylce baskınYapsalarÜzerinize baskınla Ani’bir. VeYok sorumluluk üzerinize eğer olsa sıkıntı yağmurdan

ev küntüm merda en tedağü eslihateküm.ve huzu hızraküm.

Veya olduysanız hasta bırakmanızda silahlarınızı ve alınız önlemlerinizi.

İnnellahe eğede lil kafirine ğezabem mühiynan.

çünküAllah hazırlamıştır e-inkarEdenler birAzap alçaltıcı.

Nisa 103.

Fe iza gadaytümüs salate fezkürullahe

Bylce bitirdiğinizde salatı umursayıpHatırlayınAllahı

gıyamev ve gu’ğüdev ve ğela cunibüküm. Fe ized me’nentüm fe egıymüs salate.

Ayaktayken ve otururken ve sorumluluğaKarşı.bylce güvenliğiSağladığınızda işleyin salatı.

İnnes salate kanet ğelel mü’minine kitabem mevguta.

Çünkü salat olmuştu mümünlerÜzre birKitap zamanlı.

Enbiya 73.

Ve ceğelna hüm e’ immetey yehdüne bi emrina ve evhayna ileyhim

Ve yaptık onları öncüler yolgösteren işimiz’ile ve vahy’ettik onlara

fiğlel hayrati

davranmayı iyiceGüzelce

ve igames salati ve ita ez’ zekati .

ve işlemeyi salatı ve vermeyi zekatı.

Ve kanü lena ğabidine

Ve oldular bize ibedetEden.

Allah yerine getirmesi için kuluna görev veriyor, fakat bu görevini hangi lisan ile yapacağını bildirmiyor olamaz. biliyoruz ki, salat için lisan gerekmez. hiç gerekmez. Dilsizlerde salat yapar, işitmeyenlerde salat yapar. Halbuki sizin uyguladığınız namazı, işitmeyenler cümle kuramadığı için, dilsizlerde dillerini kullanamadığı için namaz kılamazlar. Rutin hareketleri artık, Robotlara’ da yaptırır oldular Japon ülkesi. İnsan olarak yürüyüşümüz ile namaz olarak adlandırdığınız hareketler arasında hiçbir ayırım yoktur. Yürümemiz ne ise namazdaki eğilip kalkmamızda aynıdır. Çünkü her ikiside bedenimizin faal halidir. Davranışlar birer faal’dir-faaliyetdir. Yapay hareketlerin hepsi faaldir. İnsan olsun, robot olsun fark etmez, hareketi işlemek faaldir, malzemeyi işlemek salatdır. Eğer Allah dileseydi elbette-mutlaka [le] gerekli olan lisanı anlatırdı, anlatmamıştır. Kuşlar ağızlarıyla çimen taşımasını ben görüyorum. Fabrikanın çatısına yuva kurmuşlar. Çatının sac altına giriyorlar, kimisinin ağızlarında çimen…. Sayılarını gündüz altı tane saydım, bu onların salatı, buna eminim. Bende aşağısında onların salat ediyorum, buna'da eminim. Japonlar artık, robotlara program yükleyip faal hale-faaliyete geçirebiliyorlar. Emin olun ki, bir asimo ile yan yana namaz olarak adlandırdığınız faaliyeti gerçekleştirmiş olsak, hiçbirimizde ibadet etmiş olmayız, yukarıda ki ayet, salatı ve faaliyeti ayrı ayrı anlatıyor.

Şu'ara 75

Gale efe raeytüm ma küntüm teğbüdüne

Dedi gördünüz'mü şeyleri, sizin tabi'olduğunuz.[taptığınız]

Şuara 71

Galü neğbüdü, esnamen fe nezallü lehe ğekifine.

dediler tabi'oluyoruz [tapıyoruz], putlara böylece devam edeceğiz onlara tabi'olmaya.

İsra 100.

Gul lev entüm temliküne hazaine rahmeti rabbi

De eğer siz sahip’olsaydınız rahmet hazinelerine rabbimin

izel le emsektüm haşyetel infagı. Ve kanel insanü gaturan.

O’an elbet sarılırdınız, yoksunluk'korkusuyla elden'çıkarmayıp. Ve olmuştur insan pekcimri.

Mitoz bölünmeyle gerçekleşen eşeysiz üreme, arılarda ve kurbağalarda ve sineklerde var. Allah diyorki, sizi bitki bitirir gibi topraktan bitirdik ve diyorki bitkilerden de çiftler yarattık. adem ve zevcini matematik bir tabloya yerleştirsek ve incelesek, nereye kadar inceleyebiliriz.. ademi nöron hücresi yaparsak nöron hücresine kadar gideriz. Eğer ki sıfır noktasına varmak istiyorsak, nöron hücresinin çok daha gerisine gitmemiz gerekir'ki...

bu durumda varacağımız yer atom'dur. adem atomdur. ademin zevci anti'ademdir. Bir maddenin antimaddesi tamamen eşidir ötekinin.ancak zıt işaretli-dir'ler.

Taha 53

Ellezi ceğele lekümül erda mehdev ve seleke leküm fihe sübülev

O'ki yaptı siz'için arz'ı beşik ve açtı size içinde yollar

Ve enzele mines sema'i ma'en. Fe ahracna bihi ezvacem min nebatin şetta.

Ve indirdi semalardan bir su. Böylece çıkardık onunla çiftler bitkilerden çeşitli.

Şuara 28.

Gale rabbül meşrigı vel maĞribi ve ma beynehüma. İn küntüm teğgılüne

[musa]Dedi, Rabbidir doğu ile batının ve şeylerin arasındaOnların.eğer siz düşünürseniz.

Rahman 17.

Rabbül meşrigayni ve rabbül maĞribeyni.

Rabbidir 2'doğunun ve rabbidir 2'batının.

Müzzemmil 9.

Rabbül meşrigı vel maĞribi la ilahe illa hüve. Fettehızhü vekilan.

Rabbidir doğunun hem batının yok ilah, hariç o.EdininOnu vekilOlarak.

Meryem 16.

Vezkür fil kitabi meyem. İzintebezet min ehlihe mekanen şargıyya./n.

Hatırlar kitapta meryemi.atmıştı kendini ailesinden birMekana doğuda???

Nur 35.

Allahü nurus semavati vel erdı. Meselü nurihi ke mişkatin fihe mısbahun

Allah nurudur semaların hem arzın.misali o’nurun gibi birOyuk onda kandilOlan.

Elmısbahü fi zücacetin. Ezzücacetü ke enneha kevkebun.

O'kandil birSırçada. sırçaİse sanki gerçek’o birYıldız.

Durriyyüy yügadü min şeceratim mübaraketin zeytünetil

İncimsi tutuşturulupYakılan, birAğaçtan bereketli zeytin.

La şargıyyetiv ve la Ğarbiyyetiy.

Yok doğuda ve yok batıda.

Yekadü zeytüha yüdıy’ü ve lev lem temseshü narun.

yağı zeytinin ışık verir, dokunmasaOna, bile, bir’ateş.

Nurun ğela nurin. Yehdillahü li nürihi meyyeşa’ü.

Nura karşı bir'Nur. iletirAllah o’nur[a]İçin dileyenKimseyi.

Ve yadribüllahül emsale linnasi.

Ve koyuyorAllah, misaller insanlara.

Vallahü bi külli şey’in ğelimün.

veAllah her’şey[i]İle biledir.

Nur 36.

Fi büyütin ezinellahü en türfeğa

birTakımBinalarda AllahınİzinVerdiği

ve yüzkera fihesmühü

Ve Umursanmasına oralardaİsminin

yüsebbihü lehü fihe bil ğüdüvvi vel asali.

tesbihEder onu içinde ğüdüvİle hem asal.[ile]

Yusuf 76.

Fe bede’e bi evğiyetihim gable viğa’i ehıyhi

BaşladıAramaya ötekilerini, YüklerindenÖnce, kardeşinin [kardeşinin yükünden önce, ötekileri’nin yükünü aradı]

sümmestahraceha min viğa’i ehıyhi. Kezalike kidna li yusüfe.

sonundaÇıkardı o’kabı, yükünden kardeşinin. işteBöyle çareyiÖğrettik yusufİçin.

Ma kane li ye’huze ehadü.

Yoktuİmkanı almasıİçin birisini/kardeşini.

Fi dinil meliki illa ey yeşa’ellahü.

DinineGöre melikin, hariç dilemesiAllahın. [egemen hukuk yasaları’na göre]

Nerfeğü daracatim men neşa’ü.

Yükseltiriz derecelerle dileyenKimseyi

Ve fevga külli zi ğilmin ğelimün.

Üstünde her bilgiSahibinin birBileni.

Maddi anlamda yaşama dair sorumluluk sahibi insan, evrende olan diğer canlılara müdahale edebiliyor.Meclisler kurup, yasalar çıkartabiliyor. İşte bunlardan birini yusuf 76 ayetinde görüyoruz.

Nur 31.

Ve gul lil mü’minati yeĞdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdine zinetehünne

De mümin kadınlara kıssınlar gördüklerinden ve muhafaza’etsinR ırzlarını ve de açmasınlar ziynetlerini

illa ma zahera minhe vel yadr**** bi humurihinne ğela cüyubihinne ve la yübdine ziynetehünne

sadece görünenler onlar’ın hem atsınlar humur’ile üzerine cüyublerinin ve’de açmasınlar ziynetlerini

illa li büğületihinne ev abaa’ihinne ev aba’i büğületihinne ev ebnaihinne ev ebna’i büğületihinne

sadece kocaları’için veya atalarına veya atalarınınKocalarına veya oğullarına veya oğulları’Kocalarına

ev ihvanihinne ev beni ihvanihinne ev beni ehavatihinne ev nisaihinne

veya erkeke’kardeşlerine veya oğullarıErkekKardeşlerine veya oğlRı kızKardeşlerine veya karılarına

ev ma maleket eymanühünne evit tabiğiyne Ğayri ülil ibreti miner ricali, evid dıflillezine

ve’’ya hizmetçileri kendiellerinin uyuntuKesilmişTabilere ibretlik adamlardan, veya çocuklardan

lem yazheru ğela ğevratin nisaa’i ve la yadr**** bi ercülihinne li yüğleme.

Habersiz ğevretlerden kadınların ve de vurmasınRyere ayakları’ile bilinmesi’için

ma yuhfine min ziynetehinne , Ve tübü ilellahi cemiğen üyyühel mü’minune leğelleküm tüflihun.

gizledikleri’şeyRin ziynetRin’den, Ve tevbe’edin Allh’a hepiniz ey müminler umulurki felah’bulursunuz.

Nur 31 ayetin’de bakışlardan kısmak saçı belirten bir istikamet olmayacağı gibi, göğsü belirten bir istikamet’de olamayacağı görüşündeyim. Burada bir eşya söz’konusu olmalıdır. Çünkü bakışların birazından kısımılmayan görüş, az biraz haliyle göğüsleri görebilir ve de saçı’da görebilir. Nur 58 ayetinde ise, ergenliğe ulaşmamış olan kimselerin izin istemesi üç kez şeklinde vurgulanıyor. Salat bakımından burası önemli olduğu gibi siyabeküm’ün çıkarılması halinde çıplaklık oluşmayacağı konusunda’da önemlidir.

…..lem yebluĞul hulüme minküm selase marratin / ulaşmamış ergenliğe sizden üç kez.

1.si, min gabli salatil fecri / henüz’öncesinden salatın fecr.

2.si, hıyne tedağüne siyabeküm minez zahirati / çıkardığınızda siyablarınızı öğlen sıcaklarında.

3.sü, mim beğdi salatil ğişaa / henüz’sonrasından salatın ğişaa.

Bu ayetteki siyabeküm, mintan fistan iç giysi anlamına gelmiyor ki, çıplaklığa karşı izin istenmesi öngörülsün. Çünkü Nur 60 ayetinde nikahtan ümitsiz yaşı geçginlerin, siyablarını bırakabilecekleri öğütleniyor. Üstelik evleriniz anlamına gelen kelime büyütiküm kelimesi’de yok, yaşı geçgin kadınların, siyablarını bırakmasını öğütleyen Nur 60 ayetinde.

Nur 60.

Vel gavağidü minennisaa illati la yercüne nikahan fe leyse ğelayhinne cünahün, ey yedağne siyabehünne

Hem geçginler kadınlardan, beklentisiz nikahı, artık yoktur üzerlerine sakınca, çıkarmalarında dış’giysilerini

Ğayra müteberricatim bi ziyneti. Ve ey yesteğfifne hayrul lehünne.

Etmeksizin teşhir için ziyneti. Ve iffetli davranmaları hayr’lıdır kendilerine

Birde Rad süresi 17 ayetinde süs’eşyası, takı anlamına gelen hılyet kelimesi bulunur.

[hılyetin ev metaa'ğin zebedün mislühü / süs'aleti veya eşya bir küpük o'misli]

Fakat Nur 31 ayetinde hılyet yok ziynet var. görmek'lerin kısılmasından arta kalan görmek'ler, bu ziynetleri göremiyor demekki. çünkü ziynetlerin görüldüğü ve gösterildiği yerler'de bulunuyor Gur'an'da.

Araf 31. ayette ziynet giyilendir, mescidlerin tüm sahalarında, ve bir şölen havasında yiyilen ve içilen ortam esnasında, israf edilme’mesine’de vurgu yapılır. Araf 31 ayetinde, huzu ziyneteküm / giyinin ziynetlerinizi, ğinde külli mescidiv / egemenliğinde [etkinliğinde] tüm mescidin, ve külü veşrabü / ve yiyin ve’için, ve la tüsrifü / ve de israf’etmeyin, innehü la yühıbbül müsrifiyn./ kessin’o sev’mez israf’edenleri.

Eğer ziynet saç veya göğüs diyen açıklamalı'dır ki, saç ve göğüs nasıl giyilebilir, madem giyiliyor, giyilmeden önce demekki bedende bir organ değildi. Burada'ki gerçek şu'dur. Ziynet bir sanat eşyası’dır. Mescidler ise halk arasında kaynaşma ve irtibat halinde oldukları, Türkiye'mizin Kermes veya Halk eğitim merkezlerine örnek gösterebileceğimiz etkinlik sahaları’dır. Ziyneti bu mescidlere/ kermeslere/ halk eğitim merkez’lerine göstermeye gidiyorlar’ki, ziynetleri örtün demiyor fakat israf etmeyin diyor.

rad 17.

Enzele mines semaa'i maa'en fe salet evdiyetün bi gaderiha fahtemeles seylü zebeden rabiya.

indirdi semalardan birsu fe akar vadiler, ile hacimleri, taşıyıp götürür akıntı birköpüğü yüzeyeçıkan.

ve mimma yügıdüne ğelayhi finnaribtiĞa'e hılyetin ev metaa'ğin zebedün mislühü.

ve şeylerden'erittikleri oluşan ateşte'isteyerek süs'aleti veya eşya birköpük o'misli.

kezalike yüdribüllahül hagga vel badıl'e.

iştebunu örnekliyorAllh hag ve batıl.'ı

fe emmezzebedü fe yezbehü cüfa'en.

fe amma'köpük fe akargider çerçöp'olarak.

ve emma ma yenfeğünnase fe yemküsü fil erdı.

ve fakat şey faydaveren[menfaat] insanRa fe kalır da-arz.

kezalike yedribüllahül emsale. işteböyle örnekliyor allh.

li -------için ... bi -------ile....fi--------nde...fe--------busebeple böylece

min----den...teslim tesellüm nedir?

paranın arabçası Nagdi'dir.

verag'ın anlamında plaka'da var. fakat para olmadığına, kendimce eminim.

ortaya çıkanların kötülükler olması için, ayet metnindeki kelime seyyiat olmalı değilmiydi?

servet düşkünü olmak ile, adem arasında bir bağlantı, kuramıyorum ben. çünkü sıfır noktası, çok geride kalıyor.

oysa'ki Allah'ın, eksik bıraktığı birşey yok'ken. size'de Dr.Quantum video klibi öneriyorum..

İmran 77.

İnnellezine yeşterune bi ğahdillahi

ŞuKimseler değiştiriyorlar taahhütlerini’Allah’a’verdikleri

ve eymanihim semenen galilen üla’ike la halaga lehüm fil ahirati

ve yeminlerini birDeğerle az, işte yok yaratılan/nasip onlara ahrette

ve la yükellimühüm

Nisa 101.

Ve iza darabtüm fil erdı fe leyse ğeleyküm cünahün en tegsuru mines salati

Ve darab’dığınızda arz’da byl.olmaz üzerinize sorumluluk kısaltmanızdan lardan salatlar

İn hıftüm ey yeftinekümüllezine keferu.

Eğerkorkarsanız kötülükYapmalarına inkarEdenlerin

İnnel kafirine kanü leküm ğedüvvüm mübinan.

Çünkü inkarEdenler oldu sizin düşmanınız besbelli.

Nisa 102.

Ve iza künte fihim fe egamte lehümüs salate feltegum daifetüm minhüm meğeke

Ve olduğunda içlerinde işletiverdiğinOnlara salatı, dursun birKesim onlardan beraberindeSenin

Vel ye’huzu eslihatehüm .fe iza secedü felyekünü miv veraiküm.

Hem alsınlar silahlarını bylce secdeYaptıklarında bylce.Olsunlar arkanızdanGelen.

Velte’ti daifetün uhra lem yüsalli fel yüsalli meğeke vel ye’huzu hızrahüm,

veGelsin birKesim başka,salatEtmemiş bylce salatEtsinler beraberSenle alsınlar önlemlerini.

Ve eslihatehüm. Veddellezine keferu lev taĞfülune ğen eslihatiküm ve emtiğetiküm

Ve silahlarını. arzuEderKimseler inkarEden UmursamazOlsanız silahlarınızdan ve eşyalarınızdan

fe yemilüne ğeleyküm meyletev vahideten. Ve la cünaha ğeleyküm in kane bi küm ezem min medarin

bylce baskınYapsalarÜzerinize baskınla Ani’bir. VeYok sorumluluk üzerinize eğer olsa sıkıntı yağmurdan

ev küntüm merda en tedağü eslihateküm.ve huzu hızraküm.

Veya olduysanız hasta bırakmanızda silahlarınızı ve alını

Tahrim 10.

Darabellahü meselel lillezine keferum, raete nuhıv vemraete lud.(ın)

verdiAllh misal/örk varlıklara inkareden, karısını nuh’un veKarısını lud.(un)

kaneta tahte ğebdeyni min ğibadina salihayni

idilerİkisi nikahında ikiKulun kullarımızdan erdemli/drüst.

fe hanetahüma fe lem yüĞniya ğenhüma

sonrası ihanetEttiler böylece ertesi savamadılar o’ikisinden(kadından)

minellahi şey ev ve gıyledhulen nara meğed dahiline

allh’dan(glen) hiç1şeyi ve denildiGirin(ikiniz)ateşe beraber girenlerle.

Tahrim 11.

Ve darabellahü meselel lillezine amenüm raete firğevne.

Ve verdiAllh misal/örk varlıklara imaneden , karısını firavn.

İz galet rabbibni li ğindeke beyten

O’an demişti rabbimYapbana seninYanınİçin birSistem

Fil cenneti ve neccini min firğevne ve ğemelihi

Cennet’de ve kurtarbeni firavn’dan ve amelinden (yaptıklarından)

ve neccini, minel gavmiz zalimiyne.

ve kurtarbeni, halklar(ın)dan zalimler.

Maide 6.

Ya eyyühellezine amenü iza guntüm iles salati feĞsilü vücuheküm ve eydiyeküm ilel merafigı

Ey [seçkin]kimseler imanEden kalkarsanız salata yıkayın yüzünüzü ve ellerinizi e’kadar’dirseklere

Vemsehü bi ru’usiküm ve ercüleküm ilel kağbeyni.

veMeshedin başınızİle ve ayaklarınızı e’kadar ikitümseğe/ikitopuğa.

Ve in küntüm cünüben feddahheru ve in küntüm merda ev ğela seferin

Ve olduysanız sorumlu temizlenin ve olduysanız hasta veya üzeri’seferin

ev ca’e ehadüm minküm minel Ğaidı ??? ev lamestümün nisa’e

veya gelmişse birisi sizden, lerden dokunmuşsanız kadınlara

fe lem tecidü ma’en fe teyemmemü sağiyden dayyiben femsehü bi vücuhiküm

byl bulamamışsanız su vurunAvuçlarınızı toprağa hoş-temiz meshedin yüzünüzile

ve eydiküm minhü. Ma yüridullahü li yecğele ğeleyküm min haraciv

ve kollarınızı ondan.istemezAllah çıkarmakİçin üzerinize bir’haraçtan

ve lakiy yuridü li yudahhiraküm ve li yütimme niğmetehü ğeleyküm leğelleküm teşkürune.

Fakat ister için

Nisa 43

Ya eyyühellezine amenü la tagrabus salate ve entüm sükara hatta teğlemü ma tegulüne

Ey[seçkün]kimseler imanEden yaklaşmayın salata ve sizSarhoşken değin

Ve la cünuben illa ğebiri sebilin, hatta teĞtesilü.

Ve’de sorumluyken hariç yoldaolankişi, değin

Ve in küntüm merda ev ğela seferin ev ca’e ehadüm minküm minel Ğaidı?

Ve olduysanız hasta veya seferÜzeri veya gelmişse birisi sizden lerden

Ev lamestümün nisa’a fe lem tecidü ma’en fe teyemmemü sağiden dayyiben

Veya dokunduysanız kadınlara byl bulamamışsanız teyemmümEdin toprağa hoş-temiz

Femsehü bi vücuhiküm ve eydiküm. İnnellahe kane ğefüvven Ğafuran.

Meshedin yüzlerinizİle ve kollarınızı. ÇünküAllah olandır affedici bağışlayıcı.

Maide 6.

Ya eyyühellezine amenü iza guntüm iles salati feĞsilü vücuheküm ve eydiyeküm ilel merafigı

Ey [seçkin]kimseler imanEden kalkarsanız salata yıkayın yüzünüzü ve ellerinizi e’kadar’dirseklere

Vemsehü bi ru’usiküm ve ercüleküm ilel kağbeyni.

veMeshedin başınızİle ve ayaklarınızı e’kadar ikitümseğe/ikitopuğa.

Ve in küntüm cünüben feddahheru ve in küntüm merda ev ğela seferin

Ve olduysanız sorumlu temizlenin ve olduysanız hasta veya üzeri’seferin

ev ca’e ehadüm minküm minel Ğaidı ??? ev lamestümün nisa’e

veya gelmişse birisi sizden, lerden tuvalet. veya dokunmuşsanız kadınlara

fe lem tecidü ma’en fe teyemmemü sağiyden dayyiben femsehü bi vücuhiküm

bl bulamamışsanız su vurunAvuçlarınızı toprağa hoş-temiz meshedin yüzünüzile

ve eydiküm minhü. Ma yüridullahü li yecğele ğeleyküm min haraciv

ve kollarınızı ondan.istemezAllah çıkarmakİçin üzerinize bir’haraçtan

ve lakiy yuridü li yudahhiraküm ve li yütimme niğmetehü ğeleyküm leğelleküm teşkürune.

Fakat ister temizyapmakİçinSizi ve tamamlamakİçin nimetini üzerinize umulurki şükredersiniz.

Kasas 10.

Ve esbeha füadü ümmi müsa feriĞan.

Ve oldu yüreği annesinin musa, bomboş.

İn kanet le tübdi bihi lev la er rabatna ğela galbiha li teküne minel müminine.

Olacaktı açığaVuran onu eğer pekiştirmeseydik kalbini, olması için müminlerden.

Kasas 11.

Ve galet li uhtihi gussihi fe besurat bihi ğen cünübiv ve hüm la yeşğürune.

Ve dedi kızKardeşine izleOnu böylc.gözetlediOnu uzaktan ve onlar fark etmeksizin.

Kasas 12.

Ve harramna ğeleyhil meradığe min gablü

Ve yoksunBırakmıştık üzerine sütAnnesini önceden

fe galet hel edüllüküm ğela ehlibeytiv.

böylc.dedi mi-göstereyim(mi)Size 1aile.

Yekfulunehü leküm ve hüm lehü nasihun((e).

BakımınıAlacakOnun siziçin ve onlar onu eğitipYetiştirirler.